- Kategori
- Deneme
Halka açık yalnızlık penceresi

"Ben, yanlış yapmaktan korkmayayım diye yatağımın altında papatyalar gizledim."
Ama ben hassaslığım bir suç kabul edilmesin istiyordum tarafımdan. Düşünceleri durduramamayı bir noksanlık değil de herkeste olması gereken bir özellik olduğunu savunmak istiyordum. Usulca hatırlat bunu. Rüzgarlar sadece kıyafetime dokunsun demediğimi, gözlerimi kapadığımda ruhumu da okşayabildiğini sevdiğimi kanıtla bana. Bana, beni herhangi bir zaman diliminde sevebildiğimi kanıtla. Olası güzel bir söze karşı artık kendi yerime geçip sevinebileceğimi kanıtla ya da.
Kimseye kendimi göstermem gerekmediğini anlat sonra. Böyle bir çabaya girdiğimde kız. Umutsuzluğa her kapılışımda düşmüş omuzlarımdan sarsıp kendime getir.
Maviyi severim. Umutlar güzel, şiirler okunası, insanlar alışılması gerekendir. Etrafa saçılmış yapboz parçalarımı bir araya getir, sevgilerimi bütünleştir. Daha fazlası olamadığım için kendimi suçlamam gerekmediğini, beni benden çalanın toplum olduğunu savun.
Korkunun insana çok şey kattığını söylerdim, korktuğumu çoğu şeyden ve bunun ayıp olmadığını bildiğimi. Beni buna tekrar inandır.
Gözlerimin yeşilliği engel değil siyah beyaz dünyada yeni renkler keşfetme çabama. Ve terk edip öksüz gibi hissettiren insanlar da engel değil yeni insanları tanıma isteğime. Hâlâ birilerini arayışımı engelleyemez acılarım. Bu birkaç şeyin doğruluğunu kanıtla, ihtiyacım var.
Susmanın kötü bir şey olmadığını söyle herkese. Daha büyük binaları, daha çok paraları ve daha çok aydınlığı ver onlara. Onları daha çok sev.
Sonra da bana kuşların dilini öğret.
"Beni saydam balıkların yaşadığı denizlere ek. Yaralarımı öp. Suskun yanlarımı yaşat."