- Kategori
- Güncel
Hamili kart, yakinimdir

Tiyatromuzun ustalarından, Zeki Alasya, Fatih Terim hakkında, ilginç bir yorum yapmış. Usta ya göre "Fatih Terim, kameralar kendisine bakınca, rol yapmaya başlıyormuş." Ben bunu uzun zamandır söylüyorum. Terim, teknik drektör rolü de yapıyor. Yani oynuyor. Onun milli takıma seçtikleri de, futbolcu rolünü oynadıkları için, bu durumlara düştük.
Bir zamanlar, ülkemizde "Hamili Kart" dönemi vardı. İş arayanların cebinde, Millet Vekili, Bakan, veya ünlü birinden aldıkları bir kart bulunurdu. Kartın arkasında şöyle yazardı: "Hamili kart, yakinimdir. Bu kart, çoğu kapıyı açardı. O dönemlerde, ülkemizde, adama göre iş yaratılırdı. İşe göre adam bulmak zordu. Devletimiz varlıklıydı. Fabrikalar, barajlar, elektrik santralları, yollar, köprüler, bankalar, her şey devlete aitti. İşçiler ve memurlar da devlete çalışırlardı. Sırtını devlete yaslayanların, yarından korkusu olmazdı. Buna rağmen, memurlar ve işçiler, maddi açıdan, ikinci sınıf sayılırdı. Kimse kızını memura ve işçiye vermek istemezdi. Zamanın gözde sınıfı, esnaflardı. Bu durum, türkülere bile konu olmuştu. "Mandaları karamam. Kaybolursa aramam. Ben bir esnaf kızıyım. Memurlara yaramam."
Başbakan, meydanlarda şişinerek söylüyorya: Nerden, nereye geldik, diye. Bende aynen katılıyorum. Nerden, nereye geldik. Ne esnaf kaldı, ne çiftçi, ne memur, ne işçi. Ne adama göre iş, ne de işe göre adam. Hiç biri kalmadı. Zamanımızda koruma ordusunu yarıp, kart sahibi olanların yanına yanaşmak imkansız. Yanaşmayı başarıp, isteğinizi bildirseniz de, alacağınız cevap şu: Ananı da al git.
Konu, döndü dolaştı, nereye geldi. Aslında, Zeki Alasya ustamız, Terimi biraz da kıskanmıştır. Tiyatronun ustaları, sahneden, dizilere düştüler. Şimdi artiz olma devri. Şimdi herkes, bulunduğu makamın rolünü oynuyor. Sanal dünyada yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç bir şey, göründüğü gibi değil. Zaplamak da mümkün değil. Beş yılda bir, zapping yapma imkanı doğuyor, onda da kumandanın pili bitmiş oluyor.