Hangi harfi ısırsam sen kanıyorsun

Üç yıl önceydi.

Bir kaçış tatili için yoldaydım.

Gecenin üçünde şiirim geldi.

Yanımda bir mısra yazacak kadar kağıt yok, muavinden peçete istedim o da yok.

Çıldıracağım...Yazmazsam unutacağıma kızmıyorum, ama çıldıracağım. Gazetenin üstüne yazmayı denedim, ama yazdıklarımı okuyamadım, okuyamayınca geri kalan kısmına devam edemiyordum çünkü.
Birden beynimde bir şimşek çaktı: Okumak için yanıma aldığım kalın şiir kitabının sayfalarını karıştırdım hızlıca, düşündüğüm gibiydi: Sayfalarda boşluklar vardı. Kalemi aldım yazdım ve bu şiiri hiç değiştirmedim.

Geçenlerde bir öğrencimin Turgut Uyar'la ilgili ödevine yardımcı olmak için kitaba bakınca şiirimle karşılaştım, sizinle paylaşmak istedim:

defter, tutmuş bırakmıyor

kemik testeresinden düşen harfleri

defter güneşi hapseden ayın mağrurluğunda

bu sefer de katilimin testere-resinde açmış tezgâhı...

ünlüleri kaçmış bir şiir kitabının çıplaklığında

karısını komşusuna kaptıran

kaplumbağayı kovalamakta..

boş sayfalarda, defter başlarında

nöbet tuttum uykum kaçmasın diye

şiirim kaçtı...

aradım
kalemimden atlayan paraşütü indirecek bir sayfa

alabalık yalnızlığındaki sayfaları aradım..

hangi harfi ısırsam sen kanıyorsun

su geçirmez saatin ıslanmaz mı yaşlılığı

başa dönelim

silginin çaresiz kaldığı harfe...

boş sayfalara yazamayan şaire dönelim..

evet paraşütüm indi

turgut uyar'ın kitabındaki satır aralarına...

(2007 kötü yaz)