- Kategori
- Psikoloji
Harman

Bir yanım özümü taşır..Diğer yanımsa doğduğum andan bu yana gördüklerimi, öğrendiklerimi ve kaybettiklerimin izini. Bir arada yaşamayı öğrenmişler zamanla. Huysuzlanan olmuş, asi davranışlar sergileyenler olmuş. Ama aralarındaki bağ tek olduğu için zamanla beraber yaşamayı öğrenmişler.
Öğrendiklerim, kendinden emin. “Öğrenirken yoruldum ama değdi” diyor. Hala öğreneceği şeyler olduğunu ve yolun sadece başlangıcında olduğunun da farkında. Sürüklüyor diğerlerini öğrenme hevesiyle. Kim bilir belki de bu sürüklenme hiç bitmeyecek…
Gördüklerim bazen hüzün bazen sevinç taşıyor üzerinde… Alışamamış gözlerim artık olan bitene. Üzülmüş mesela emeğine saygı duyulmadığını görünce. Ya da sevdiklerinin saçma davranışları karşısında. Sevinmiş kimi zaman. Mesela eline küçücük parmaklarıyla bir bebek eli değdiğinde ya da annesinin elleri saçlarında dolandığında… Ama gördüklerini hiç unutmamış. Hayattan hatıra olarak almış onları… Saklamış ruhunun en güzel yerinde.
Kaybettiklerim… Bir zeytin dalı mesela… Bir deniz gülüşü.. Bir sevda masalı… Özenle büyütülen pembe çiçekler.. Sabah uyandığımdaki heyecan… Sabun köpüğü dostluklar, sevgiler… Hepsi bir iz bırakmış… Yani tam olarak terk etmemiş. İnce bir sızı ile hatırlatır kendini. Sanki hayat o ince sızı gibi gelir çoğu zaman. Oysa “gibi” fazladır bu durumlarda. Hayat, her yürek için ince bir sızıdır.
Hepsi bir araya gelmiş. Hepsi bir harman olmuş içimde. Oysa özüm, pırıl pırıl gözleriyle hala bakmakta.. Bazen birbirine girmiş karmaşıklığımı sıcacık elleriyle çözmekte. Özüm, harmanın arasındaki tozlar gibi hayatımın bir yerine yapışmakta. Özüm harman olmuş ruhumu toparlayıp düzenlemekte…Özüm parlak gözleriyle hayata rengarenk bakmakta.. Bozulmadan…Öylece..
Fotoğraf : Benden