Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '07

 
Kategori
Blog
 

Milliyet blog ailesi Eymir'de

Milliyet blog ailesi Eymir'de
 

Eymir…. Akdenizli bu fikrini söylediğinde çok heyecanlanmıştık. Tekrardan arkadaşlarımızla bir araya gelip Ocak ayında yarım kalan sohbetlerimize devam edecektik.. Hemen haberler verildi ve Akdenizli bunu duyuran bir blog yazdı. Şimdi sıra arkadaşlarımızın kararına gelmişti. Kafamızda şekillenen bir sayı vardı ve biz bu sayıya ulaştık… Pirmete’nin de yazısında belirttiği gibi Akdenizli çoğu kişi tarafından olmaz denileni oldurdu. Ona binlerce defa teşekkür ediyor ve sevgilerimi gönderiyorum.

Canım ablamla Ankara’ya gitme kalmıştı. Fulya ablam ve Tuğba ile Ankara yollarına düştük. Can Dostum Pirmete bize ilk önce bir Eymir turu yaptırdı. Mükemmel bir yer ve tam bizim isteğimize uygun bir ortamı vardı. Cuma gecesi geçsin ve bir an önce arkadaşlarımızla buluşacağımız saate ulaşmak için sabırsızlanıyorduk… Canım Hatice’mden mesaj geldi önce “ Biz Celal, Mürvet ve Özlem’le yola çıkıyoruz” diye… Sadece şunu hatırlıyorum o ana dair “ Fulya abla süper olacak bu toplantı” :)))) Oldu da….

Pirmete Aldino’ya Celal, Hatice’m, Mürvet ve Özlem’in geldiğini ve onları bekletmemek için Eymir’e gideceklerini söyleyince bende bir panik başladı. Hemen hazırlanıp gitmeliydim :))) Otele geldiğimde Feyhan oradaydı… Ocak ayındaki toplantıda onunla tanışma fırsatım olmamıştı. Baktım ve içimden “ Ne kadar güzel ya” dedim.. Bunu önce çokomele daha sonra toplantı boyunca kendine söyledim. Eee bu güzelliği fotoğraflamak gerek değil mi? Canım biraz abartmışım… Senin çook fotoğrafını çektim :))))

Sonra Nihal’e sarıldım. Yeni tanışmıyor da yıllardır tanıyor gibiydim onu. Artık her Ankara gidişinde ilk gideceğim kişilerden biri Nihal… Aynur Hanım ve İlyas Bey ile tanıştık daha sonra. Göle gitme vakti gelmişti. Yalnız güneşi es geçerek bir hata yaptık. Feyhan, Fulya ablam, Nihal ve ben giriş kapısında inerek göle kadar yürüdük. Bu ilerleyen saatlerde Fulya ablama şiddetli baş arası olarak geri döndü :(((

Haticem’i gördüm ve uzun uzun sarıldık birbirimize.. O benim blogtaki ruh ikizim.. Mürvet, Özlem onlarda süperdi… Celal şanslıydı… Blogun en güzel 3 hanımına eşlik etmişti yol boyunca :))

Sema abla ailesiyle gelmişti. Yol boyunca haberleşmiştik… Karşımda o güzelliğiyle duruyordu… Blogtaki o güzel arkadaşlarımızla bir arada olmak inanılmaz bir duyguydu.

Barış… Haşmetli göbeğine laf attığım ve onunda gururla bahsettiği göbeği ondan önce göstermişti kendini. Evet benim deli arkadaşımda oradaydı. Levent’i alıp gelmişti… Hemen sonra Latif’i gördüm. Onu sevemeyecek bir insan var mı acaba? Ben cevabı biliyorum..Yooooooooook. Öyle güzel yüzü ve kocaman bir yüreği kim sevmez ki. Kızına, oğluna olan sevgisini yazılarından sonra Eymir’de gözlerimizle gördük… Nezom ve Meltem de gelmişlerdi. Meltem’in sesi ilerleyen saatlerde toplantıya renk kattı. “Ankara’ya gidince Nezom ve Meltem’e uğranacak..” diye notumu da aldım yani…

Sonra can dostun geldiğini öğrendim. Mehmet abi ile beraber Bursa’dan Deniz’i almışlardı. Can dost diyoruz…Tabiî ki kapıda karşılanmalı.. Uzun uzun sohbet etmeliydim onunla. Sohbette ettim bir sürü fotoğrafını da çektim :)))

Gülçin’im canım arkadaşım geldi. Yine o gıcık patronu izin vermediği için geç gelmek durumunda kaldı. Olsun geldi ya o yeter. Çok güzel olmuştun zuzum…

Neşe Evrim. Bu ne neşedir yahuuu… Canım o benim canıııım. Seni tanımak çok güzeldi… Valla senin o hareketliliğine, güler yüzünüde fotoğraflamamak olmazdı.. Ben senden daha çok resim çektim haberin ola :)))

Bu konuyu es geçemeyeceğim. Toplantı başlangıcında çok güzel bir çiçek ve bir lokum paketiyle yaklaşan birini görünce çoğumuzun aklına gelen şey benzerdi. Milliyet blog bizi desteklemek için gönderdi sandık ama gönderen Sabiha Rana idi… Onun bu güzel, ince davranışını takdir etmemek mümkün değil. Bu arada Sevgili Sabiha Rana, ben toplantının sonunda iki karanfil arakladım.. Hatta onları kulağıma takıp fotoğraf çektirdim. Sizden anıdır efendim :)))

Solohan…… Toplantıya en geç katılan blogcumuz… Benim en eğlendiğim anlardan biri.. Yanıma gelip “ Seda Celal Çelik hapşırdı. İznin olursa “çok yaşa” demek istiyorum. Biraz geç oldu ama… napsak sence” dediğinde krize girdim gülmekten.. Celal’in yanına gittik ama o bir daha hapşırmadı.. Anlamıyorum Celal seni.. Şakacıktan hapşırsaydın da Solohan üzülmeseydi :))) Bundan sonra biline arkadaşlarım :))) Solohan bana sormadan bişey yapmıyor:))) Menejeri oldum yani :))) Nasıl blog yayınlayacak bilemiyorum :)))

Çokomelim( Fulya), Ahmet Aydın, Akdenizli,Alev Meisel, A-siyazar, Ayrıntıda Gezinmek, Barış, Beenmaya( Özlem), Celal Çelik, Deniz, Düş( Mürvet), Feyhan, Haticem(gugukkuşu), Gülçin, H.Levent, İlyas Bayram, Latif, Mehmet Eren, Meltem, Neşe Evrim, Nezom, Nihal Yetkin, Pirmete, Sabiha Rana, Semra Çetinkaya, Solohan, Tuğba ve Yağmur zamanı toplantıya renk kattılar. Baktım Milliyet foto muhabiri de göndermemiş, aldım elime fotoğraf makinemi herkesi bir bir çektim :))) Ama gerçekten bir bir çektim :))) Yani fotoğrafları bilgisayarıma attığımda hiç topluluk resmi çekmediğimi, genellikle yüz resimleri çektiğimi fark ettim.. Olsun olsun böyle daha güzel :))) (Kötü fotoğrafçının kendini tatmin çabası oldu benim bu yaptığım )

Akdenizli’ye tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Nice toplantılara ve kurulacak güzel dostluklara…


Fotoğraflar : Benden :))) Eymir ve Pazar günü hep beraber gittiğimiz Anıtkabir ziyaretinden...

 
Toplam blog
: 194
: 1525
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..