Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Hayallerim ,Emeğim ,Yolum. (yola çıkma hazırlıkları- 13/ 17 Mayıs 2012)

Hayallerim ,Emeğim ,Yolum. (yola çıkma hazırlıkları-  13/ 17 Mayıs 2012)
 

13 Mayıs Pazar

Saat 10:00 da denize çıktık. Ama rüzgar yok gibi. Sadece bir yarış yapılabildi. Hava tamamen kaldı.Tüm ekip komite teknesine çıktık. Kahvelerimizi içtik. Bekliyoruz. Komite teknesi ve botlar kıyıya döndüler.

Limana yerime bağlanmaya giderken,rüzgar kuzeyden hafif hafif esmeye başladı. Limana gidip bağlanmak yerine yelkenimi tekrar denemek istedim. Rüzgâr gittikçe artıyor. Ana yelkeni indirdim. Şiddetli rüzgar sadece flok ile Devekuşu nu düşündüğümden hızlı götürüyor. Limana gidebilmem için rüzgara karşı gitmem lazım. Ya bu hızla Barbaros a kadar  gideceğim veya başka bir çözüm bulacağım. Bir ara yük gemilerinin yanaştığı limana girmeyi düşündüm. Saçmalık olurdu o .  Upuzun mendirekte nereye bağlanacağım.

Flok u da sarıp motorla yerime dönmeye karar verdim. Sarma sistemimdeki tam saramama sıkıntısı nedeniyle flok gevşek sarıldı ve içi rüzgarla şişiyor ve rüzgara karşı gitmemi engelliyordu. Doğrudan limana gidebilmek zor olacaktı. Kıyıdan gitmeye karar verdim.  Burnumu  kıyıya doğru çevirdiğimde Devekuşu yandan aldığı rüzgarın etkisiyle olduğu yerde tam tur döndü.

Balıkçı barınağına girip hava düzelene kadar orada beklemek en doğru iş olacaktı. Barınağa zor bela girdim. Bir saat önce hiçbir şey yoktu . Rüzgar yok diye yarış tatil edilmişti. Bir saat sonraki havaya bak. Barınakta boş yer yok. İleride restoranların önünde yarışlarda komite teknesi olarak kullanılan Yeşim adlı balıkçı teknesini gördüm ve hemen aborda oldum. Şimdilik sorun kalmamıştı.

Yeşim in mürettebatı yarım saat sonra geldi. Kendi yerlerine bağlanmak için buradan çıkacaklarmış.  Yeşim aradan çıktı ben de rıhtımdaki balıkçı teknesine tekrar aborda oldum. Balıkçı teknesi Saat 5:00 te ağ atmaya gidene kadar sıkıntı yok.

Hava kararmasına yakın rüzgar şiddetini azalttı. Devekuşu nu kendi yerine bağlamak üzere hareket ettim. Sarma sistemindeki sıkıntıyı çözmem gerekiyor ama nasıl? Sert hava da sarılamayan takılan bir flok!

15-16 Mayıs Salı- Çarşamba

Yağmurla geçen iki gün. Bazı malzeme eksiklerim vardı. Onları tamamladım. Eksik bir türlü bitmiyor. Özkan Üstadı aradım. Çanakkale den çıkmış, Mürefte ye  geçiyormuş, oradan da Tekirdağ a gelecek. Tekirdağ da görüşmek üzere diyerek telefonu kapadık.

17 Mayıs Perşembe

Sabah ilk otobüs ile İstanbul dan hareket ettim.

Otobüs Tekirdağ a yaklaşırken Özkan Gülkaynak telefon etti. O da Tekirdağ a yaklaşıyormuş. Otogar da indikten sonra hemen aşağıda Devekuşu nu bağladığım limana gittim. Çantamı tekneye bıraktım. Kayıtsız 3 limana bağlanmıştı. Teknede kimse yoktu. Özkan Gülkaynak’ı aradım. Kemal ile beraber Barbaros a gitmişler.                                                                

Diş protezimin şikayetini gidermek için, Tekirdağ Devlet Hastahanesinin bünyesindeki  Ağız ve diş sağlığı merkezine gittim. Vuran bölgeleri taşladılar ve birkaç gün takmamamı çünkü yara olmasının daha kötü olacağını söylediler.

Limana döndüğümde saat 15:00 olmuştu. Özkan Gülkaynak üstat ta Barbaros tan dönmüştü. Biraz sohbet ettik. Daha sonra akşam yemeği için barınak rıhtımındaki balık lokantalarından birine gittik. Hava öğlenden sonra parçalı bulutluydu, biz yemek yerken yağmur çiselemeye başladı. Yemeğimizi bitirip kalktığımızda neredeyse bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Kısa sürede geçer diye düşünüyordum. Hemen önümüze gelen ilk çay bahçesine oturduk. Yağmur dinmek bir yana , her geçen dakika hızını arttırıyordu.

Islanmayı göze alarak çıktık. Teknelerin bağlı olduğu yere yaklaşık 800-metre uzağımızdaki limana doğru yürümeye başladık. Teknelerin yanına geldiğimizde donumuza kadar ıslanmıştık. Elbiselerimi değiştirip Kayıtsız-3 e geçtim. Kayıtsız-3 ün sobası içerisini ısıtmıştı bile. Kahvelerimizi  içerek Deniz ve tekneler hakkında konuştuk.

Ben formlu teknelerin yapımından inşası zor düşüncesiyle hep kaçıyor, çeneli tekneleri tercih ediyordum. Özkan Gülkaynak ın anlattığı bir inşa yöntemi aslında bu işin ne kadar kolay olduğunu anlamama yetti. Posta hazırlamak yerine postaların bire bir ölçüsünde MDF veya kontraplak ları perde gibi çalışıp, üzerine çıta yapıştırma metodu. Sonra perdeleri çıkararak basma posta yapmak. Veya yapmadan devam etmek.

Geç saatte Devekuşu na döndüm. Bugün de bir şey öğrenmiştim.

 

 

 
Toplam blog
: 55
: 313
Kayıt tarihi
: 10.11.12
 
 

Yaşamımın büyük bir bölümünde , kafam kuma gömülü KARADAN DENİZE bakmıştım. Bundan böyle kafamı k..