Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

Hayatınızdaki Eksi ve Artıların Muhasebesi

Hayatınızdaki Eksi ve Artıların Muhasebesi
 

Dua, bir köprüdür...


Yaşamını baştan sona sorunsuz, mutlu, dilediklerinin tümüne kavuşmuş olarak geçiren, var mıdır acaba...

Parasının hesabını bilmeyecek kadar zengin, bakanın bir daha bakmak isteyeceği kadar güzel-yakışıklı, sizi sevenlerden oluşan kalabalıkların, hep yanınızda, yakınınızda olma şansına da sahip olsanız, başınızı ağrıtan, yüreğinizi kanatan bir şeyler ille de olmak zorunda sanki.. Olmak zorunda, çünkü..

İnananlar; Allah'ın insanları, yokluk veya varlıkla sağlık veya hastalıkla denemek ve inancımızı sınamak için düzeni böyle kurduğunu bilirler.

İnanç yönünden nasipsiz olanlarsa,kader konusuna itiraz ederler: Düz mantık yürüterek, "Önceden belli ise, neden biz sorumlu tutuluyoruz"sorusunu dayatırlar.

Nedense, yaşamını izlediğim çoğu ünlü veya etrafımda gözlemlediğim bazı kişiler, hayatlarının son baharında, bu soruyu değme ilahiyatçılara taş çıkartırcasına engin tasavvufi bilgilerini döktürerek cevaplar.Gençlik dönemlerinde mangalda kül bırakmayan ateist nutuklarını unutuverirler...

Her düşünceye saygım sonsuz....Yeter ki, kendi gibi düşünmeyene fikren, cebren baskı yapmasın.Bugün böyle düşünen, yarın başka türlü düşünebilir.İngiltere'deki Darvinci profösör örneği. Yaşlılık döneminde Allah'ı kabul etmiş.Kendini kurtarmış belki, ya öğrencileri, öğrencilerinin etkilediği diğerleri...

Neyse...Asıl konumdan biraz uzaklaştım sanırım.Karamsarlığa düştüğümüz, kendimizi çıkmazlarda hissettiğimiz zamanlarda tutunacak bir dal olmalı etrafımızda.Çok mutlu sandığımız insanların yaşamında, nasıl sorunlar olduğunu ya da olmayan sorunlarıyla kendilerini nasıl mutsuz ettiklerini bilemeyiz.

Televizyonda gördüğümüz köşklü,yalılı şıkır şıkır insanları görüp biz neden böyleyiz diyeceğimize, aşağılara bakmayız hiç.Bir kuru ekmeğin, bir doktor parasının savaşını verenleri görmek istemeyiz.

Mutsuzluğa, karamsarlığa teslim olduğumuz anlarda hemen bir muhasebe yapıp, artılarımızı öne çıkarabilmeyi başarabilmeliyiz..Bunun tersini yaptığımızda, indiğimiz kuyudan çıkmamızın zor olacağı, kanısındayım. Örnek: Çocuklarım sağlıklı, okuyorlar, başımı sokacak evim var, kayınvalidem sorun,eşimin sorumsuzluğu beni deli ediyor, bir can dostum var, onunla içtiğim bir bardak çayın eşlik ettiği sohbet beni çok rahatlatıyor.Üst kattaki komşumun gürültüsünden bıktım, emekliliğime az kaldı, küçük bir yazlık alabiliriz.... İşte hepimizin yaşamı, bunlar gibi eksi ve artılardan oluşuyor...Eksileri, artıların verdiği güçle aşabilmeyi denemekte yarar var...

Herşey güllük gülistanlık olsa, mutluluğun değerini nasıl bilecektik...Hasta olmayınca sağlığın, yokluk olmayınca varlığın değeri bilinmediği gibi...Müzik, resim, sinema, tiyatro, dost-arkadaş toplantısı, mutlaka sevdiğimiz bir ortam vardır.Onlara fırsat buldukça vakit ayırarak kendimizi ödüllendirmeyi hepimiz hak ediyoruz insan olarak.Biz bayanlar kendimizi kötü hissettiğimizde, alış-veriş ilaç gibi gelir çoğu kez, ama yanımızda beylerin olmaması koşulu ile:)))))

Bu vesile ile; gönülden edilen duaların kabul olunacağı, mübarek Beraat Kandili'nizi kutlar, yüce Yaradan'ın, artık, ülkemizi hak ettiği güzel günlere kavuşturmasını dilerim...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..