Haydi Millet! Kürtaja...

Nerden çıktı Allah aşkına birdenbire bu kürtaj meselesi? Gündem, Suriye ve Uludere ve Kürt sorununun çözümüyken, muhabbet nerden böyle kürtaj, sezaryen ve üç ya da beş çocuğa geldi? Neden herkes, "Efendim anlamadım, Pardon, kürtaj mı? Ne alaka?" durumuna düştü?

Bu anlamda Uykusuz dergisinin kapağındaki karikatür manidar olsa gerek. Kangrenleşmeye doğru giden Uludere konusu, ancak bu şekilde gündemden düşebilirdi herhalde. Kadın ve cinsel olaylara yatkın bir milletiz vesselam.

Uludere'de öldürülen kardeşlerimiz konusunda da Başbakan'dan, Can Yücel'in köşesinde dile getirdiği o 4 maddeyi de yapmasını beklerdim. Kürtaj, sezaryen daha sonra tartışılabilirdi uzun uzun.

Ülkemizin sağlık bakanı, "Çocuklar doğsun, devlet bakar." diyor.

Ankara büyükşehir belediye başkanı, "Kadın tecavüze uğruyorsa, çocuğun ne suçu var? Kadın öldürsün kendini." diyor.

Ülkenin bir aile hekimi de, "Çocuk neden kürtajla öldürülüyor, tecavüzcü öldürülsün." diyor. Hiçbir şey olmuyor.

Bu konuyu eleştiren bir yazı kaleme alan Yeni Şafak gazetesinin yazarı anında işinden oluyor.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da ülke gerdiriliyor gerdiriliyor, kopma derecesine getiriliyor.

Kürtaj haktır evet, devlet tarafından zorla yasaklanamaz. Kürtaj günahtır evet, İsra süresinin 31. ayeti gayet açıktır. Kürtaj, kürtaj...

Uzayıp gidiyor, herkes kendi tarafından oluşabilecek olumsuz yönlere dikkat çekiyor.

Ama bazıları sırf ortamı germek maksatlı, çok da düşünmeden bazı şeyler söylüyor. Oluşabilecek tepkiyi, söylediklerinin ilgilendirdiği kişileri düşünmeden acımazsızca infaz ediyor. Sokaklardaki evsiz barksız, aç açıkta, yersiz yurtsuz, cezaevlerindeki tecavüze tacize uğrayan yavruları düşünmeden...

Kürtaj konusu da dahil her konuda yapılması gereken şudur: Bu konu dini, ahlaki, ailevi ve kişisel bir haksa, ilgili kişiyi ilgilendirir ve yasaklanamaz. Günahı da sevabı da kişiye aittir.

Yasaklarla, baskılarla hiçbir şeyin önlenemeyeceği 'tarihin tanıklığında' açıktır.

Konunun olumlu ve olumsuz yönleri iyi düşünülmelidir.

Yasaklanırsa, kürtaj merdiven altlarında, bodrum katlarında illegal ve sağlıksız ortamlarda yapılacaktır. Bu, önlenemez.

Bir şekilde önlenenler, doğduktan sonra küçük bir notla camii ve karakol bahçelerine bırakılacaktır.

Kimse kusura bakmasın, devletin kimsesiz çocuklara 'tam anlamıyla' bakamadığı gayet açıktır. Sokaklarda yaşayan ve çoğu tinerci olan 100.000 çocuktan bahsediliyor şu anda.

Yasaklanmazsa ve şu an olduğu gibi devam ederse, ki Başbakan'ın korktuğu şey, ülke genç nüfustan yoksun bırakılacak. Günahlar işlenecek, nasıl olsa aldırırız diye birliktelikler ve zina yayılacak. (!)

Ben, yasaklarla değil; başka tür önlemlerle konuya yaklaşılması gerektiğini ve bu konuda son kararın ilgili kişilerde olması gerektiğini düşünüyorum.

Gereksiz ve yersiz, kırıcı ve endişe verici, anlamsız ve yakışmayan açıklamalara hiç gerek yoktur".

"Haydi Millet! Kürtaja" konusuna gelince...

Toplu kürtajdan korkuyorum, yasalaşmasın diye bir soykırıma da gerek yok diye düşünüyorum.

Blog resmini de çok beğendim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da şakalar yapan arkadaşlara teşekkürler.

Resim Linki:

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150815386456467&set=p.10150815386456467&type=1&theater