- Kategori
- Haber
Hayretime şaşırmayın

“TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın dün Manisa'nın Turgutlu İlçesi'ndeki kongrede, “Öldük bittik, sizden çare bekliyoruz” dediği için azarladığı çiftçi Süleyman Aksu DHA'ya konuştu. 65 yaşındaki Aksu, “Kongreye gittim, orada güllük gülistanlık bahsediyorlardı. Benim vilayetimde üzüm ayak altında, onu ifade ettim. Bana ‘kalk ayağa’ dedi, ‘sen yalan söylüyorsun’ dedi. Ben de ‘yalan söylemiyorum’ dedim. 65 yaşındayım. Kimse beni bu yaşıma kadar yalancılıkla suçlamadı” dedi. MHP Manisa Milletvekili Ahmet Orhan ise “AKP iktidarı her sene çiftçiye hakaret amacı taşıyan yeni bir slogan ortaya koymakta son derece maharetli” dedi.
Sayın Arınç’ın yalancı diyerek azarlaması ile ilgili verilen yanıtta da yalan var. “65 yaşındayım. Kimse beni bu yaşıma kadar yalancılıkla suçlamadı” ifadesi ne kadar doğru olabilir ki, yani 65 yıl ne çocuklukta, ne gençlikte biri size yalancı demedi öyle mi. Vay vay vay, bu lafları çok duyduk biz. Neyse konu bu değil, konu bu kadar azarlama ve zılgıta rağmen hala en fazla AKP li benim diye bağırması bu çiftçi arkadaşın. Diyebilirsiniz ki AKP’li olmakla, kişisel çatışma ayrı bir şeydir. Tamam ona da eyvallah, lakin Türkiye kendini daha fazla ANAP’lı, DYP’li, görenlerin olduğu dönemleri de yaşadı, bu dönemlerde partilerine yöneticilerden daha fazla sahip çıktığını bağıran insanlar vardı, ama o insanlar bir gecede AKP’ye kayıp gittiler. Bu çiftçi arkadaş da geçmişinde ya AP’li ya MHP’li ya ANAP’lı ya da DYP’lidir. Demirel için ölenlerin, ona söz söyletmeyenlerin, Demirle’den çok Demirelci olanların bugün onun hakkında neler söylediklerini biliyoruz. O nedenle bu vatandaşın ifadesindeki yalancılıkları biz yıllarca gördük yaşadık.
Necip milletimizin insanları ile ilgili genelleme yapmamayı öğrenmekle birlikte bunca olaya rağmen hala aynı fikirde ısrar etmelerini anlamakta çektiğim güçlüğü paylaşmak istiyorum.
Birilerinin değişmesinin kolay olacağını sanıp onun arkasında sıralanan medyanın gerçeği geç görüp tepki vermesine hayret ediyorum.
Avrupa’ya yıllarca kötü gözle bakan bir düşüncenin ki bu yüzyılı aşkın bir süredir böyle olmaktadır, bizi Avrupa birliğine sokma çabası içerisinde olduklarına inananlara hayret ediyorum.
Din, vicdan ve fikir özgürlüğü diyenlerin yalnızca kendi fikirlerine özgürlük istediklerini anlamayanlara şaşıyorum.
Dolandırıla dolandırıla düğüm olan insanların hala dolandırıcıları korumalarına ağzım açık bakıyorum.
Siyaset bunca yıldır bu seviye düşüklüğüne uğramamıştı desem doğru olabilir mi, yanılıyor olabilir miyim? Şeref, şerfsizlik, müfteri sözcükleri havalarda uçuşuyor, ve bir vatandaş kendine yalancı diyen siyasetçiye “65 yaşındayım. Kimse beni bu yaşıma kadar yalancılıkla suçlamadı” diyebiliyor, her şeyi hak ediyoruz aslında.