Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Ocak '11

 
Kategori
Deneme
 

Hediye

Hediye
 

Eskisi gibi olsun istiyorum; sana düşünmeden sorular sorabilmek, ilerisini düşünmeden sana sıkıca sarılabilmek ve teninin kokusunu bir nefeste içime çekebilmek, hiç düşünmeden. İçimden geldiği gibi, özel bir günü beklemeksizin sana hediyeler almak ve havanın karardığını yanında hiçbir zaman anlamadığım o zamanlara dönmek istiyorum. 

Ne ben eskisi gibiyim, ne de sen eskisi gibisin; artık ikimiz de hayat denizinin aşındırmalarından oluşan delikler ve eğimlerle dolu kişiliklerimizin yansımasıyız. Saf ve birincil halimden geriye aşınmamış, belki de son bir sığınak, son bir mabet olarak hayallerim kaldı diyebilirim. Yeni bir yıpranma yılını kutlarken sen, ben sana verebileceğim son hediyeyi veriyorum. Son; çünkü yıpranmalarımdan sağ çıkan hayallerimin son kırıntıları bunlar. Sana bir anı veriyorum; hiç yaşanmamış bir anı; belki de bu yüzden bu kadar güzel, bu kadar durağan ve saf. 

Çam ağaçlarıyla kaplı bir yolda kesişiyoruz. Ne güzel bir yaz, ne de yağmurlu bir kış günü; bugün ilkbaharın coşkusuyla, sonbaharın hüznünün duygu karmaşasını taşıyan ve kış güneşinin nemli sıcaklığıyla ortalığı aydınlattığı bir gün. Sana sıkıca sarılıyorum ve boynuna bir öpücük konduruyorum. İşte yine sen kokuyorsun, içime yine senin kokunu dolduruyorum. Sonra çamların arasından denize doğru yürümeye başlıyoruz; uzun bir konuşmaya başlamak için atılan ilk adımlar bunlar, ısınma adımlarımız, çünkü hep deniz kenarına ulaştığımızda dilimiz çözülüyor. Sanki söyleyeceklerimizi sindirmek için yürümek zorundayız. Kırk adım sonra deniz kenarına varıyoruz. Her zaman olduğu gibi konuşmaya sen başlıyorsun. Okuldan nasıl mezun olduğunu, sınavlara nasıl çalıştığını, okul arkadaşlarını, ezberlenen kitapları, erkek arkadaşlarını, yaptığın şımarıklıkları ve çılgınlıkları anlatıyorsun. Sıra bana geldiğinde konuşmak istiyorum ama ağzımdan çıkabilecek her kelime bana anlamsız geliyor. Bir gülümseme yayılıyor dudaklarımdan ve sen hemen anlıyorsun. Anlatabileceğim her şeyi önceden biliyorsun. Sen de gülümsüyorsun ve yüzüne vuran güneşle, tablolardaki o solgun beyaz kadınlara benziyorsun; güneş gözlüğünün arkasındaki gözlerinse silik birer siluet gibi içimi ürpertiyor. Bu gözlük o buz mavisi gözlerle aramdaki en büyük engel. Sanırım hep öyle uzak kaldılar bana yıllarca ve ben hep bu gözlüğün diğer tarafından baktım. Elimi yüzüne uzatıyorum ve bu sis perdesini kaldırmak istiyorum ; ama sen her zamanki gibi benimle inatlaşıyorsun ve işte yine kazandın. Zaferini kutlarcasına saçlarını savuruyor ve yanağıma sinsi bir öpücük konduruyorsun. 

Koluma sımsıkı yapışmışsın, sanki bir yere kaçmayayım diye ve başını omzuma yaslıyorsun; işte o an en büyük özlemim çöküyor omuzlarıma ve bu özlemin sıcaklığı tüm bedenimi sarıyor. Derken denize karşı dans etmeye başlıyor, kendi etrafımızda hızlıca daireler çizerek dönüyoruz. Gördüğümüz şeyler artık birer ışık ve renk harmonisinden başka bir şey değil. Kırmızılar, morlar, maviler, sarılar… Evrenin tüm renklerini aynı tuvalde karıştırıyoruz birbirine, bu manzarada bir sonsuzluk mu yoksa bir boşluk mu hissettiğimizi bilemiyoruz ama bilmek şu anda istediğimiz son şey, sadece duyumsamak istiyoruz, tüm renklerin ayrı ayır içimize akışını hissetmek ve oluşturdukları ezgiyle etrafımızda dönmek istiyoruz. Bir uyum içinde devinerek dönüyor, dönüyor ve dönüyoruz. 

Aradan çok mu zaman geçti? Bilemiyorum bugün günlerden ne ve o gün günlerden neydi, bilemiyorum. Seninle deliler gibi dans ettiğimiz o gün, kollarımın arasında eriyip yok olduğun o gün, seninle dünyada yalnız olduğumuz o gün neydi günlerden bilemiyorum. Tüm renkleri birbirine karıştırdığımız o günün sonundan hatırladığım şey, ışık huzmelerinin yolunu kaybettiği saf bir karanlık ve kollarımın hafifliğinde senin yokluğun. Sonra ben bağırıyorum o karanlığa ve söyleyemediğim tek şeyi haykırıyorum “iyi ki doğdun.” 

 
Toplam blog
: 6
: 485
Kayıt tarihi
: 17.01.11
 
 

1984 İzmir doğumluyum. Celal Bayar Üniversitesi işletme bölümü mezunuyum. Okumak, müzik dinlemek, gi..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara