Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '12

 
Kategori
Atletizm
 

Helsinki'de tarih yazdık

Helsinki'de tarih yazdık
 

Bugün altın günüdür, mendil salla el salla; üç altın bir arada, dosttan dosta merhaba!


Türkiye'nin en heyecanlı kalbi eminim ki  bugün Helsinki'de atıyordu. Canlı olarak yerinden izlediğim Avrupa Atletizm şampiyonası'nın bu dördüncü gününde yarışçıların en büyük rakibi kesinlikle sürekli bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdu. Özellikle sırıkla  ve üç adım atlama finallerinde yarışmacılar yağmurun azizizliğine uğrayıp bazı yarışmacıların sakatlanmalarına sebep oldu. 

Türk  sporcularının yağmura karşı önceden iyi bilinçlendirildiklerine, Göteborg'tan giden biz bir avuç Türk seyircisi gözlerimizle şahit olduk.

Yöneticilerin yarışmacılara, yağmura karşı dikkatli olmalarını ve dereceden ziyade rakip yarışmacıların durumlarına göre bir yarış çıkartmaları gerektiğini önceden anlatmaları ve sporcularımızın da bu taktiği çok iyi değerlendirmeleri, bugün bize Helsinki'de bir tarih yazdırdı.

İlk olarak 3000 metre engelli finalinde Gülcan Mıngır, çok güzel bir taktikle rakiplerini yorup, yarışı birincilikle bitirmeyi başardı. Altın değilse de en azından bir madalya alabileceğine inanan milli atletimiz Mıngır, yarışın bitmesine bir tür kalaya kadar ikinci sırada koştu. Son turun başında ilk sıraya geçen sporcumuz'un hemen arkasındaki güçlü rakibi Ukraynalı Svitlana Shmidt'in tüm çabaları yetersiz kalınca Gülcan Mıngır, 9:32.36'lık derecesiyle altın madalyanın sahibi oldu.

Ardından 10 bin metrede Polat Kemboi Arıkan'ı yarış öncesi çok hırslı ve kendine güvenli gördük. Bir önceki 5000 metre yarışında kaçırdığı altını bu yarışta alacağına inanıyordu. 5000 metrede bronz madalya alması sporcumuzu umutlandırmış ve  çok hızlı koşmadan, ama rakiplerini sürekli kontrolde tutarak tüm yarışa hakim bir tempoyla koşmasını ve altına uzanmasını bildi.

Tüm otoritelerin ve bizim de favori olarak hem fikir olduğumuz Nevin Yanıt'ın, 100 metre engellide, önce yarı finaldeki uçarcasına gösterdiği performans, sonra gece seasındaki finalde 12:81'lik derecesiyle çok güçlü rakiplerinin önünde yarışı birinci olarak bitirmesi, tüm seyircilerin ayakta alkışlamasına neden oldu. Bizi ise sevinç gözyaşlarına boğdu.  

A Milli Bayan Voleybol Takımı, Dünya Grand Prix’si Finalleri’nde oynadığı dördüncü maçında ev sahibi Çin’i 3-1 yenerek turnuvada bronz madalya almayı garantilemesinden sonra,  Avrupa Atletizm yarışmalarında aynı gün gelen üç altın madalyanın; uluslararası yarışmalarda yıllarca susuzluğunu çektiğimiz başarının gelmesi, haklı olarak göğsümüzü kabartmış, sevincimiz, yanımızdaki başta Finlilere ve karışık İskandinav seyircilerine kadar uzanmıştı. Haklı olarak onlar da, "bügün Türkiye'nin günü, istediğiniz kadar sevinip coşmaya hakkınız var" sözleriyle heyecanımızı paylaşıyorlardı.

İkinci vatan olarak gördüğümüz İsveç sporcularının  bugünki yarışmalarda  başarılı olamaması her ne kadar bizimle beraber gelen İsveç grubunda bir burukluk yaratmışsa da, bizim başarımıza ortak olarak az da olsa teselli bulabildiler.

Yarın, Pazar günü sona erecek olan Avrupa atletizm şampiyonasında Türkiye'nin hedefi takım olarak ilk dörde girebilmek.

Bilindiği gibi, Barcelona'da düzenlenen 2010 Avrupa Atletizm Şampiyonasi'na, 20 sporcuyla katılan Türk takımı, 3 altın bir gümüş madalyayla 50 ülke arasından beşinci olmuştu.

Helsinki Avrupa Atletizm şampiyonası'na 41 sporcuyla katılan Türkiye'nin beklediği, 2010'dan daha iyi bir sonuç elde etmek.

2012 Londra Olimpiyatlarına en az 30 sporcuyla katılmayı hedef aldığını söyleyen Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi'nin Londra'da da takımımızı başarıyla temsil edeceğine inanıyoruz.

Alaettin Morgül / 30.06.2012- 23:50 

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..