Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

Hepsi yalandır!

Hepsi yalandır!
 

Umarım verilen sözler geciktirilmeden tutulur ve Keko'yu gözleri parlarken görebiliriz.


Ah be Keko! Sen bu gerçeği çok erken öğrendin, bazı insanlar verdikleri her sözü tutmuyor malesef. Tutulan sözler ise başka bazı insanların gözüne batabiliyor... Hayat biz doğmadan önce de böyleymiş öyle diyorlar ama bence durum giderek kötüleşiyor. Hepsi yalandır Keko son noktayı koymuş bulunmaktasın.
Keko'yu umarım hatırlarsınız, Elazığ depreminde annesini ve kardeşini kaybeden bu küçük çocuk, enkazın başından ayrılamamıştı. Babası da aynı dönemde Almanya'da çalıştığı için yalnız, küçük bir çocuk izledik ekranlarda. Olayı duyan baba Mehmet Ali Çiçek tabi ki memleketine döndü... Bizler bu acıyı ekranlarımızda izledikten hemen sonra aileye sunulan yardımları görünce sevindik... Şişli Belediye Başkanın'dan tutun Deniz Baykal'a kadar bir çok kişi Keko'ya yardım edeceğine dair sözler verdi. Öyle ki çok sevdiği futbolcu Arda Turan'la buluşan Keko'yu Arda'nın elinden tutarken ve yüzü gülerken görünce bizler de ekranlarda gülümsedik...
Fakat her şey unutulur bu dünya düzeninde. Hele ki bizim ülkemizde medya unuttuysa ya da bir takım olaylar medyaya unutturulduysa halk garanti unutur. Çünkü biz medya ile yaşıyoruz zaten, televizyon adındaki kutudan benim evimde yok diyebilen insan çok azdır. Televizyonu bırakalım gazeteler var, gazeteleri bırakalım milyonlarca İnternet kullanıcısı var ve medya bu alanların her yerinde. Sadece sözünü tutmayanlara sinirlenmek de yanlış ama tüm suçun medyaya ait olduğunu düşünmek hepten yanlış. Zaten medya bir konuyu hatırladığı an gücünü gösterebiliyor işte, şimdi de olduğu gibi. Hepimize Keko'yu yine medya hatırlattı. Verilen sözlerin tutulmadığını yine medya sayesinde öğrendik...
Kimsenin verilen sözü tutmamak gibi bir amacı yoktur elbet ama ihmalkarlık varya... Olayın yaşandığı dönemde Mehmet Ali Çiçek' e İstanbul'da iş sözü verilmiş, tabi Keko'nun Eğitim masraflarını da üstleneceklerini söylemişler. Fakat Keko, enkazın başından ayrılamayan Keko, köyünden, arkadaşlarından en önemlisi de annesinden ve kardeşinden nasıl ayrılabilir? Babası da bu sebebi belirterek köyünde bir ev istemiş ve yine Keko'nun eğitim masraflarının karşılanmasını... Peki ne mi oldu da bu konu yine gündemde?
Keko ve babası bir konteynırda yaşıyor, daha önce köyde ev sahibi değil kiracı oldukları için TOKİ tarafından yapılacak evlerden birine sahip olamayacaklar... Keko köyünde okul olmadığı için diğer köydeki okula yürüyerek gidiyor. Bu durumda Keko'nun Eğitim masrafı az olsa gerek değil mi sevgili hayırseverler? Anlayacağınız ortada ailenin halini soran bile olmamış görüntüsü var. Bir de üstüne çevreden sen yardım alıyorsun da saklıyorsun baskısı...
Cüneyt Özdemir 'Beş N Bir K' programında konuya değindi. Keko ve babasını canlı yayında izledik. Şişli Belediye Başkanı da telefonla bağlandı. Ailenin İstanbul'a gelmek istemediğini yoksa bir iş vereceklerini, bilmiyorum kaç kere söyledi... Tahmin edersiniz ki Cüneyt Özdemir mükemmel sunuculuğunu konuşturup başkana uygun kelimeleri iletti. Son kez Keko'ya dönüp ne düşündüğünü sorunca Keko yanıtladı: Hepsi yalandır!
Evet Keko bu gerçekle oldukça erken tanıştı. Zaten öyle büyüyebilmişken öyle de çocuk bakabilen başka bir çift göz görmedim ben. Konu nasıl devam eder bilemiyorum ama son sözü Keko çoktan söyledi. Hepsi yalandır, hatırlatırsan verilen sözü belki tutarlar... Yoksa sen üstüne gitmedikçe verdiği sözü anında yerine getirebilen yoktur, hatırlattığın an yerine getirebilen pek azdır. Geneli bir takım bahaneler bulur. Bazısı yalancının önde gidenidir zaten bahane aramaya bile gerek duymaz, işin artistik kısmını çoktan yerine getirmiştir. Sonuç olarak hepsi yalandır!
Konuyu noktalamadan Cüneyt Özdemir'e bir alkış göndermek lazım. Kendisi her programında dilinin kemiğindeki esnekliği belli ediyor olsa da sanki bu programda bambaşkaydı. Böyle sivri dile can kurban diyesi geliyor insanın, inceden inceye sorup sorulabilecek en güzel sorulara yanıt arıyor. En güzel şekilde değerlendiriyor bir çok konuyu. Diyorum ya dilinin kemiği yok değil sadece esnek, bu iş için de en ideali bu sanki... Keko'dan sonra da programı izlemeye devam ettim, program boyunca harikaydı. Bir de Keko'ya 'saçlarını kestirmişsin, çok yakışmış' demesi vardı ki... Keko'ya saçları çok yakışmıştı doğru ama gözlerindeki üzüntünün herkes farkındaydı ve bu yakışmıyordu. Bakalım bundan sonra ne olacak...

 
Toplam blog
: 31
: 1120
Kayıt tarihi
: 13.08.10
 
 

Her yıl yeni bir yaşı kutluyoruz. Yılın o gününde sanki birden büyüyormuş gibi hissediyoruz. Aslı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara