- Kategori
- Güncel
Her an herkes, gözaltına alınabilir, tutuklanabilir

Susma,sustukça sıra sana gelecek.
Bundan tam bir yıl önce yazdığım yazımın başlığı şöyle idi.”Zaman geçtikten sonra mı uyanacağız?”
O yazımda CHP Lideri Sn. Baykal’ın sözlerini yazmışım. Baykal o günlerde;
"Bu gidişin sonu da iyi değil. Hiçbir istikrarlı hukuk devletinde, demokraside böyle bir tablo ortaya çıkmaz. Bu projeyi yapanlar, uygulayanlar için iyi bir gidiş değildir. Bu projeyi köşesine çekilip sessizce izleyenler için iyi gidiş değildir. Bir anlamda topluma 'alarm' vermek istiyorum. Herkes durumu yeniden değerlendirmeli, üzerine düşeni yapıp yapmadığını kendine sormalı. Sessiz kalanlar, sorumluluğun parçası haline gelir."demişti.
Şimdi düşünüyorum da ne kadar haklıymış. Birçok kimse onun söylediklerini anlamazlıktan geliyordu veya ortalığı karıştırmak için söylediğini sanıyordu.
Şu son geçirdiğimiz aya bakalım. Üst rütbede iki albay intihar etti. Amiraller sorgulanıyor ve bir sürü tutuklamalar oluyor. Bunlardan birisi de Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş bir şekilde ilk kez ordu komutanı olan bir orgeneral, şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağırılıyor. On gün içinde ifade vermeye gitmezse, zorla götürüleceği açıklanıyor.
Derken ilk kez görevdeki bir başsavcının makam odasına ve evine bir alt rütbede olan, Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal “baskın” yapıyor. 7 saat evi didik, didik aranıyor bazı evraklara el konuluyor ve sonuçta tutuklanıyor.
Olaylar nedense hep bu Ergenekon denilen davaya bağlanıyor.
İşte tam burada yine Sn. Baykal’ın geçen sene Ocak ayındaki söylemleri geliyor aklıma.
"Bu davanın içinde yer alan toplumun saygın isimlerinden, Cumhuriyet'i temsil eden, Cumhuriyet'e sahip çıkan isimlerden hesap sorma çabasının yanı sıra, çeşitli mafya ilişkileri içinde yer almış olan insanları onlarla aynı potaya, sepete koyarak onları harcama planlaması birlikte götürülüyor."
Evet, aynen kendisinin dediği gibi oluyor. Gizli tanıklar ve eften püften iddialarla onlarca insanın canı yandı.
Bir Cumhuriyet savcısı dahi tutuklanabiliyor, yine Ergenekon’a bağlanıyor. Tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in suçu ne imiş.?
2 Kasım 2007’de İsmailağa Cemaati’nin okul öncesi çocuklara eğitim verdiği ihbarı üzerine adı geçen tarikattan 9 kişiyi gözaltına alması ile başlıyor.
Savcı Cihaner, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na başvurarak, İsmailağa Cemaati’ne yönelik operasyonların yapıldığı gün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in kendisini aradığını ve gözaltındaki kişileri bırakmasını istediğini söylüyor.
Gerisi malum. İş bu günlere böyle geliniyor.
Şimdi, hukukun ihlal edildiğini, darbe yaptığını söyleyerek kendilerini haklı çıkartmaya kalkan bir iktidar var karşımızda.
Peki, o zaman basına yansımış olan bu vahim konuya şimdiye dek Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ne için yanıt vermedi veya veremedi?
Bu doğruysa, hukuka baskı, yargı darbesi olmuyor mu acaba? Yani İktidar her istediğini yapabilir anlayışı içerisinde mi olmalıyız?
Bu tarikatın İBDA-C ile de ilişki içerisinde olduğu Emniyet İstihbarat Dairesi’nin hazırladığı raporla belirtilmişken, bir başbakan yardımcısı nasıl böyle bir talimat verebilir?
Yargı, hukuk hükümetlerin istedikleri şekilde mi işlemelidir?
CHP nin ağır toplarından Kemal Kılıçtaroğlu yaptığı basın açıklamasında ;
''Sayın Cemil Çiçek, Erzincan savcısına telefon ettiğinde, savcı 'emredersiniz, gereğini hemen yaparım' deseydi, bunlar olacak mıydı? Olmayacaktı'' dedi.
Bu iddia kafalarda büyük bir soru işareti bırakmıyor mu?
Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay:
“Bundan sonra hiç bir kişinin, kurumsal sıfatı ne olursa olsun güvencesi kalmamıştır.”
“Her an herkes, gözaltına alınabilir, tutuklanabilir. Türkiye'de hukuk katledilmiştir. Hukuka takla attırmanın ötesindedir bu olay.”
“Türkiye'de artık herkesin hukuksuz olarak tutuklanacağı bir sürece dönüştüğünü bu anlayışın yakında Parlamento'ya ve milletvekillerine de yansıyabilir.”
“Bu süreç, birileri için sürek avı haline dönüşmüştür. Hiç bir hukuksal tutarlılığı yoktur. Sadece birilerinin talimatıyla, 'ben yaptım oldu' anlayışı ile yeni bir polis devleti hukuku yaratılmıştır.''diyor.
Her gücü eline geçirmiş, hukuku tam bağımlı kılamamış sinirli, telaşlı, eriyen bir iktidar karşısında CHP neler yapacak bekleyip göreceğiz.
Sevgiyle kalın.