Her kadının bir öyküsü var!

Bugün ne çok şeye benzetiliyor kadın; bir güle, bir karanfile, bir serçeye…

O kadar çok sıfatı var ki aslında; belki de anneliğinin dışında başlı başına bir rehber olduğunu çoğumuz anımsamıyoruz. Mesela gördüğümüz, tanıdığımız, bildiğimiz çoğu kadının mutlaka bir öyküsü var. Taa derinlerinde sakladığı pişmanlıkları, sevinçleri, hüzünleri ve hatta sadece kendine itiraf edebildiği hisleri var. Kağıt kesiği gibi yakan kırılmışlıkları var.

Susarak içine hapsettiği gün batımı gibi kederleri var.

Bitmeyen, tükenmeyen, sonu gelmeyen zorunlulukları var. Kaç yaşına gelirse gelsin bir türlü emekliliğe ayrılamadığı anneliği var!

Bir ömrü harcadığı eşine tam anlamıyla yetebilmek için kendini yıprattığı, hırpaladığı bir hayatı var.

Hayat mücadelesine ortak edilmiş kadınlar var.

Hem işinde çalışıp hem evinde çalışan, yorulmanın ne demek olduğunu bile hissedemeden uykuya nasıl daldığını bilmeyen bedenleri var.

Yaş aldıkça (her ne kadar aksi düşünülse de) güzelleşen ruhları var. Olgunlaştıkça, yıl devirdikçe annesine daha çok benzeyen anneler var.

Torunlarına canını verebilecek anneanneler, babaanneler var.

Demem o ki; kadının saymakla bitmeyecek kadar çok sıfatı var. Her kadın bir roman benim gözümde. Nedendir bilmem bir parça da olsa hüzün mutlaka eklidir hikayelerinde. Ya geçmişten gelen, ya çaresiz gelecekte var olmayı bekleyen.

Şiddet göreni var, varlığı fark edilmeyeni var. Mutfağında evladı için çilek reçeli yapanından tutun da, kızına sevdiği elbiseyi dikebilmek için sabaha kadar gözüne uyku girmeyeni var. Evladım için deyip, hayatını adamış olanı var!

Sonra…

Sonra birde bugünü var. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü!

Bunca duyguya, cesarete, esarete karşı sadece bir günü var her yerde adının geçebildiği. Sinirlisi var, sakini var.

Dominant görüneni var, uysal görüneni var. Huysuzu var, tatlısı var. Ama kadınlar bir tek bugün değil; hep var!

Tüm kadınların her daim özel bir yeri olmasını diliyorum bu senede.

Ve hepinizin (annelerinizin, eş yada sevdiğinizin) kadınlar gününün her sene bir öncekinden daha farkındalık içinde geçmesini diliyorum yine…