- Kategori
- Blog
Herkes kendi işine baksın !...
Aziz Yavuzdoğan'ın yönetiminde yayımlanan Fena E-Dergide çıkan söyleşim.
1968 doğumluyum. Yani 48 yaşına merdiven dayadım. Kendimi bildim bileli, yazı dünyasının içindeyim. Otuz yılı aşkın bir süredir gazete ve dergilerde yazılar yazmaktayım. Türkiye’de çıkan hemen hemen bütün mizah dergilerinde yazılarım çıktı. Özellikle kısa espriler yazıyorum. Ki buna duvar yazısı, graffiti, aforizma vs gibi isimler veriliyor. Kısa espride amaç ; sözcükleri en ekonomik biçimde kullanmaktır. Yani sözcüklerle oynamaktır.
Milliyet Blog’a üçüncü gelişim olduğumu yazmıştım. Sevgili Ümit Culduz ağabeyimi söz ustası olduğu için her zaman takdir etmişimdir. Bir blogumu bu yüzden ona ithaf etmek istedim. O önce beni yanlış anladı. Her zaman insanlar arasında yanlış anlamalar doğaldır, olabilir. Yanlış anlamasının farkına varınca, çeşitli kanallardan incelik gösterip özür diledi. Ben de kabul ettim. Belki bu yanlış anlama bir dostluğun doğmasına vesile oldu. Hepsi bu. Bunun altından çeşitli anlamlar çıkarmaya kalkmak, öküzün altında buzağı aramak yanlış. Bir insan, bir blog yazarı olarak ; başka bir blog yazarının üslubunu beğenemez mi, sevemez mi?
Milliyet Blog’a üçüncü gelişimde bir blog yazısı yazmıştım. Hemen bir mesaj aldım. ‘’ Sen daha blog da acemisin. Nasıl blog kategorisinde bir blog yazarsın ? İşte biz şu konuda bloglar yazıyoruz. Bu blogunu geri çek ‘’. Mesajın sahibine, blog konusunda acemi olmadığımı, söz konusu blogu geri çekmeyeceğimi ve bana blog geri çekme konusunda bir daha yazmamasını istemiştim.
Ya arkadaş ; blog yazmışım. Editörler uygun görüp, blogu yayımlamış. Ne etliye karışırım ne de sütlüye. Sizinle de hiçbir ilgisi yok. Ha benim blogum en son blog olduğu için ön sayfadaymış. Başkası da bir blog yazar, benim blogum geriye düşer. Neden bir başka bir kişinin yazdığı bloga karışıyorsun ki ? Ben senin ne yazdığına karışırım, ne de yorum yaparım. Ne de arkandan kulis yaparım. Yolda görsem tanımam etmem seni. Bak işine kardeşim.
Dediğim gibi ne etliye ne de sütlüye karışırım. Milliyet Blog’dan pek çok sevdiğim insan vardır. Okunma oranları da beni ilgilendirmez. Bazen görüyorum bazı bloglar yüz bin okunma oranını geçmiş. Bana ne ? Allah daha çok versin. Facebook’ta 2451 arkadaşım var en son. Her arkadaşım bir blogumu en az bir kez okusa 2451 eder. Oysa benim ortalama bloglarımın okunma oranı 1101.
Zaten dünya hali meşakkatli. İnsanın bin bir sorunu var. Kuşkusuz benim de var. Herkes kendi işine baksın değil mi ? Benim bloglarımı okumazsınız olur biter. Beni kulislerinize ; kendi kişisel hesaplarınıza karıştırmayın olmaz mı ? Herkese en içten saygı ve sevgilerimle !...