- Kategori
- Gündelik Yaşam
Hiç Kiliseye Gittiniz mi
Yıllar önce bir müslüman olarak mahallemizdeki protestan kilisesi olarak kullanılan apartman dairesine gitmeyi düşündüm. Pazar günü saat 11 sularında içeri girdim. Güleryüzle karşılanıp bir sıraya oturdum ve hemen bir türkçe incil verdiler. Pastör kürsüde konuşma yapıyordu.
Bir taraftan vaazı dinliyor bir taraftanda kutsal kitabı karıştırıyordum. Kitabın bir tarafı İncil,diğer tarafı Eski ahit (Tevrattı) ve bu kitap protestanlar için hazırlanmış Kitab-ı Mukaddes idi. Çünkü daha sonra bir musevi arkadaşıma sordum bu tevrat sizin okuduğunuz tevratla aynı mı ! Hayır bizim kitabımız tomar halinde yazılmıştır dedi.
Peygamber kıssaları Eski ahit bölümünde geçiyor, İsa'nın ve havarilerinin hayatı ve konuşmaları incilde yeralıyordu. İncil'in dört yazarı Matta, Markos, Luka ve Yuhanna dan sonra Habercinin işleri, Efeslilere, Romalılara, Galatyalılara, Korintoslulara, İbranilere mektup ve Vahiy bölümüyle bitiyor.
İnsan ister istemez Kuran-ı Kerim gibi doğrudan Allah kelamı zannediyor ama değil . Daha ziyade Dünyadan bir İsa peygamber gelmiş geçmiş, seneler sonra O'nu görenler, dinleyenler, hayatını takip edenler ve havarilerinin mektuplarıyla edinilen bilgiler derlenmiş toplanmış bir kitap haline gelmiş. Hiç Allah kelamı yok mu ? Var, aralara serpiştirilmiş. Daha sonra okudum tamamını ilk dört yazarın bile ifadelerinde farklılıklar var. Bizdeki hadis kitaplarına daha çok benziyor. Mektuplar ise iki yüz sene sonra yazılmış, olmasına rağmen kutsal kitaba eklenmiş. Zaten dört yazar da kitaplarını 50 şer sene sonra kaleme almışlar.
Kilisede ikonlar heykeller Katolikler kadar çok değil. Vaazın başında ve sonunda çok güzel Türkçe ilahiler koro halinde güzel bir uyumla söyleniyor piyano eşliğinde. Sonra iki görevli birinin elinde kırmızı şarap çanağı diğerinde ekmek lokmaları, ekmek şaraba bandırılıp yutuluyor böylece İsa'nın kanını simgeleyen şarap ve bedenini simgeleyen ekmek parçasıyla İsa Peygamberle bir nevi kan kardeşliği olunuyor. Katoliklerde buhurdanlıklarla tütsü veriliyor.
Son kısımda pastör soruyor, dua istiyen var mı ? Kimi hastam var, kimi imtihana gireceğim, kimi de sıkıntılarım var dua istiyorum diyor ve hep beraber dua ediliyor. Bahçe varsa bahçeye yoksa terasa çıkılıp hep beraber çay içilip ikili üçlü sohbetler yapılıyor. Bir müddet sonra da dağılıyor.
Benim intibam kilisede ibadetten ziyade bir anı yadetmek mealinde ayin yapılıyor. İbadet denilince benim aklıma hep secde geliyor da..