Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Sokaktaki vatandaş işinin ve geçiminin derdiyle meşguldür. Yazılı ve görsel basın aracılığı ile yapılan açıklamaların bombardımanı altında olup biteni anlamaya çalışıyor.

Sokaktan bakınca; yapılan tartışmaların neyin kavgası olduğunu anlamak oldukça zor görünüyor. Daha da kötüsü; bütün bu konuşmalarda tartışılan sorunların çözümüne yönelik bir proje ve öneri görülmemesidir. Üstelik bundan beş altı yıl önce sadece yüksek enflasyon ve batan bankalar konuşuluyordu. Bu gün fırtına koparıla sorunların o zamanlar o zamanlar yok muydu?

Her konuşan eline almış bir toplumsal duyarlılık, sayıp döküyor. Peki, zorun ne? Biri din elden gidiyor, diğeri laiklik elden gidiyor, öteki bağımsızlığımız gitti gidiyor.

Bu bir iktidar kavgasıdır. Ama öyle bir kavga ki; halkı ikna etmek için, toplumun zihnine korku salarak karmaşa üzerinden birbirlerini yıpratmaya çalışıyorlar. Oysa bu politik yaklaşımın kimseye faydası yok kendilerine bile. Bu şekilde halkın beğenisini elde etmeleri çok zordur.

Eğer halkın takdirini kazanmak istiyorlarsa; kendilerini ve getirecekleri çözümleri anlatarak yapmaları gerekiyor.

3 Kasım 2002 seçimleri ile birlikte politikanın ve seçmenin profilinde çok önemli değişimler yaşanmıştır. Kimse babasının partisine oy vermiyor eskisi gibi. Artık seçmen; öyle iki anahtar vaatleri ve din elden gidiyor, laiklik elden gidiyor yaygaralarına kanmayacak. Üstelik insanlar partilere politikacıların özel nüfuzlarından yararlanmak için katılmıyor. Çünkü siyasi partiler kişilere üstünlük ve öncelik dağıtma kumpanyası değildir. Halk bunu partileri yönetenlerden daha iyi biliyor.

Eğer halkın desteği bu siyasi partiler için çok önemliyse, partilerini halka açsınlar, halkın kendi iradesine ve katılımına izin versinler. Devlet gibi işleyen ve seçkinler kulübü görünümündeki partiler halkı, seçme hakkını kullanmaktan uzaklaştırıyor. Dünyada; ülkemizdeki siyasi partiler kadar, halkı küçümseyen ve onun iradesine güvenmeyen başka ülke partileri var mıdır? Ve Dünyada başka bir Ülkede; politikacılar sınıfı ölünceye kadar politika yaparak, politikayı meslek edinmiş midir?

Siyasi partilerde seçme ve seçilme hakkı bulunan her vatandaşın, hür iradesiyle partinin her kademesine aday olabilme şansı var mı? Seçilme hakkını Anayasada ki yalın haliyle kullandıracak bir parti arıyor halk. Neden öyle her kes değil de sadece birileri aday olabiliyor. Neden bir partinin üyeleri o partiyi oluşturan ana unsur değil. Neden hep üyeler değişiyor da tepedeki yöneticiler değişmiyor?

Bu gün itibari ile faal olan partilerin yöneticilerinden başka kim var teşkilatlarında üyeler nerde?

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bundan sonraki seçimde eskisi gibi olmayacak. Seçmende eskisi gibi değil artık. Kendisinin olmadığı partilere oy vermeyecek ve ülkenin sorunlarına çözüm önermeyen partileri desteklemeyecek.

Demokrasi siyasi partilerin varlık nedenidir. Demokrasi halkın yönetime fiili katılım yolu ve halk bu katılım hakkını siyasi parti aracılığı ile kullanır.

Bundan sonraki seçimi; kapıları halka açık olan ve kitle partisi olma özelliğini kazanmış, çaycısından genel başkanına kadar bir ayrıcalık olmadığını halka gösterebilen partiler kazanacak.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..