- Kategori
- Tarih
Hitlerden Kaçan Prof.lar
1933 yılından itibaren Nazi Almanyasından kaçan yahudi bilim adamlarına tıpkı 1480lerde İspanya'dan kaçan sanatçılar ve tüccarlar gibi yine Türkiye kucak açmıştır. Özellikle İstanbul üniversitesi bilim kürsülerinde görev yapan Alman yahudi ilim adamları yeni bilim şubelerinin açılmasına ve akademik çalışmalara katkı sağlamışlardır. Bulundukları branşlarda bir çok Türk bilim adamı yetiştirmişlerdir.
Atatürk ve Başbakan İnönüye mektup yazarak hür ve rahat bir ortamda akademik çalışmalarına devam etmek isteği şöyle ifade edilmiştir.
"Ben, sadık hizmetkârınız Prof. Albert Einstein.
Ekselansları, Almanya'dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye'de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum.
Sözü edilen kişiler, Almanya'da halen yürürlükte olan yasalar nedeniyle mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler. Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda başvuru arasından seçilmişlerdir.
Bu ilim adamları, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler. Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etme cüretini buluyorum. Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan,...
İstanbul Üniversitesi açıldı, fakat öğretim kadrosu yoktu!
Kapatılan Darülfünun’dan çok az öğretim üyesi İstanbul Üniversitesi’nin kadrosuna alınmıştı. Bölüm başkanlığını üstlenecek ordinaryüs profesörler yoktu. Prof. Dr. Malche, Zürich’te kurulmuş olan Yurtdışı Alman Bilim Adamları Yardım Birliği’ni ve Kurucu Başkanı Prof. Dr. Schwartz’ı biliyordu.
- İnönü Hükümeti’ne ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e İstanbul Üniversitesi’nin eksik kadrolarının Hitler’in görevden atmış olduğu Alman bilim insanları arasından seçerek alınacak bilim insanlarıyla doldurulmasını önerdi. Bu öneri de kabul edildi.
- Prof. Malche, Zürich’teki Prof. Dr. Schwartz’a İstanbul Üniversitesi’nin kurulduğunu, eksik ordinaryüs kadrolarının Yardım Birliği üyesi bilim insanlarıyla doldurulmak istendiğini bildirdi. Bu haber işsiz, yersiz yurtsuz Alman bilim insanları arasında büyük bir sevinçle karşılandı.
İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşunda, 38’i ordinaryüs ve 4’ü profesör, toplam 42 Alman bilim insanına görev verilmişti. Daha sonra Ankara Üniversitesi’nde de Alman ve Avusrturyalı bilim insanlarına görev verildi. 1933-1955 yılları arasında çoğunluğu Alman toplam 100 kadar bilim insanı İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalışmıştır.
- Prof. Dr. Ernst Reuter, ilk geri dönenlerdendi. Berlin’e döner dönmez işin başına geçti. Berlin Belediye Başkanı oldu.
- İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteleri’nin kuruluşunda görev almış olan Ordinaryüs Prof. Dr. Ernst Eduart Hirsch, Berlin’e döndü ve Hür Berlin Üniversitesi Kurucu Rektörü oldu.
- Fritz Neumark 1933-1952 yılları arasına İstanbul Üniversitesi'nde görev yapmıştır. Türk dostu olarak bilinmesi ve kısa sürede Türkçeyi öğrenme kabiliyeti, ders verdiği dönemlerde Türk öğrencileri derslerine duyulan ilgi anlamında oldukça etkilemiştir. Yukarıda bahsedilen süreçte, Schwartz’ın daima yanında destek verdiğini ifade ettiği bilim insanlarından biridir. Bunun yanı sıra görev yaptığı İktisat Fakültesi’nde maliye ilminin gelişmesine yaptığı katkılar çok önemlidir. Türkiye’de gelir vergisinin ilk uygulanış döneminde müşavir olarak görev yaptığı özellikle vurgulanmalıdır. Türkiye’de Maliye Bilim Dalının gelişmesinde duayen bir isim olan Profesör Halil Nadaroğlu’nun da Neumark’ın öğrencisi olduğunu belirtmekte fayda vardır. Bunun yanında, 1950 Vergi Reformu’nun mimarı olarak da öne çıkmaktadır.
3. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Kuruluşu 1933 Ankarasında henüz ne bir üniversite vardır ne de bir fakülte. Var olanlar 1924'te kurulan Musiki Muallim Mektebi, 1925'te kurulan Hukuk Mektebi ve 1933'te kurulan Yüksek Ziraat Mektebi gibi meslek adamı yetiştirmeye yönelik yüksek okullardır. Cumhuriyet Türkiyesinin ilk fakültesi 14.06.1935'te 2795 sayılı yasa ile kurulan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesidir. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ileride kurulması planlanan Ankara Üniversitesinin ilk akademik birimi olarak faaliyete başlar. Ankara Üniversitesi kuruluncaya kadar Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyetini sürdürür. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulurken bir yandan Malche'ın üniversiter düzenin uluslar arası ölçütlerini vurgulayan raporu bir yandan da genç cumhuriyetin yakın ve uzak geleceğinin insan kaynağı ihtiyacı dikkate alınır.
YETİŞTİRDİKLERİ TÜRK BİLİM ADAMLARI
FELSEFE, Profesör Benno Landsberger 26.04.1968'de Chicago'da ölür. Widmann Landsberger'in Türkiye'deki öğrencileri arasında Emin Bilgiç, Kemal Balkan, Mebrure Tosun, Kadriye Yalvaç, Mustafa Kalaç ve Firuzan Kınal ile tüm Sümeroloji Bölümü öğrencilerini saymaktadır. Widmann Ruben öğrencisi olarak Abidin İtil'in adını vermektedir.Landsberger'in ölümü üzerine 1968'de DTCF'de bir anma toplantısı düzenlenir (Wildmann, 2000: 241-2)
HİTİTOLOJI,Widmann Güterbock'un öğrencileri arasında Kemal Balkan, Selçuk Ar, Muazzez İlmiye Cığ, Hatice Kızılay, Tahsin ve Nimet Özgüç, Raci Temizer, Emin Bilgiç adlarını sıralar (2000:242). Güterbock'a ölümünden çok kısa bir
MATEMATİK :Cahit Arf .
Gibi dünya çapında Türk bilim adamı yetiştirmişlerdir.
- Üniversitesinin yeniden düzenlenmesinde, Türk akademik hayatının gelişmesinde ve bilimsel bir şekle bürünmesinde önemli katkıları olmuştur. Bu bilim adamlarının bazıları Türk-Alman ilişkilerinin “dostane ilişkiler demeti” olarak zihinlerde yer etmesinde oldukça etkili olmuşlardır.
- Bu bilim adamları çeşitli bakanlıkların alt komisyonlarında görev aldıkları gibi, yetiştirdikleri öğrenciler vasıtasıyla da Türk bilim hayatının gelişmesine büyük katkılar sağlamışlardır.
- Bu bilim adamlarının bir kısmı İstanbul Üniversitesinde görev alırken, diğer kısmı da İstanbul ve Ankara’da bulunan Alman Hastanesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi ve Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Hijyen Enstitüsü, Maden Araştırmaları Enstitüsü, Gazi Öğretmen Yetiştirme Enstitüsü ve Konservatuar gibi kurum ve kuruluşlarda çalışmışlardır.
- TIP; Rudolf..nissen 1933 yılında 37 yaşında ordinaryüs profesör ünvanıyla istanbul
-
üniversitesi tıp fakültesi 1. cerrahi kliniğine direktör olarak tayin edilmiştir.
1939 yılı sonuna kadar cerrahpaşa cerrahi kliniğinde çok verimli çalışmalarda
bulunmuş, yeni ameliyat teknikleri ve yetiştirdiği cerrahlarla türk cerrahisine
büyük katkıları olmuştur. yeni bir cerrahi binasının planlanmasını ve inşaatını sağlamış, türkçe ve almanca 4 cerrahi kitabı, 62 türkçe bilimsel yayın yayımlamıştır. Dünyada ilk kez yaptığı ameliyatlarla o dönemde bir efsane olmuştur,örneğin 1936’da yaptığı ameliyat daha sonra "nissen fundoplikasyonu"işleminin esasını oluşturur.
İkinci dünya savaşından sonra bu bilim adamları çalışmalarına kimi Türkiye'de devam etmiş, kimi Almanya'ya geri dönmüş, kimi Amerika'da çok büyük başarılara imza atmışlardır.