- Kategori
- Siyaset
Hoş geldin özgür Kürtistana!
Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni yasama dönemine Genel Kurulda milletvekillerinin ant içme töreniyle bugün başlayacak.
Tören öncesi BDP desteğinde Millet Vekili seçilen bağımsız Millet Vekillerinin yaptığı açıklamalar, TBMM sini, boykot etme tehditleri, güne damgasını vuracak, havayı gerecek.
12 Haziran Milletvekili genel seçimine Türk milleti büyük bir önem vermiş, en yüksek katılım oranıyla “ yüzde 95 ” düşüncesini TBMM’sine yansıtmıştır.
Seçim sonuçlarına baktığınızda, Türkiye’de demokrasinin ne kadar derinleştiğini ve kökleştiğini görebilirsiniz.
Türk demokrasisinin bu noktaya gelmesi hiçte kolay olmadı. Yaşadığımız Coğrafyaya, baktığımızda; İnanç birliği ettiğimiz ” Mısır, Libya, Suriye, Irak, Suudi Arabistan vb” birçok İslam devletlerini de göz önüne alarak değerlendirirsek, ifade etmek istediğim şey daha net anlaşılabilir.
Türk Demokrasisinin bu çağdaş noktaya gelmesinin yegâne mimarı M. Kemal Atatürk’tür. Bu gerçeğin altı çizilmeli ve hiç unutulmamalı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni yasama dönemine başlarken; büyük Türk aydını Hasan Cemal yine kandile çıkmış.
Ulu bir ceviz ağacının gölgesinde, güm, güm, öten top sesleri arasında PKK’nın ikinci adamı, Hasan Cemal’in anlatımı ile “Kürtçesi Koma Civaken Kürdistan olan, kısaca KCK denilen, Türkçesi Kürdistan Topluluklar Birliği’nin Yürütme Konseyi Başkanı ve PKK’nın dağ ve şehir örgütlenmesinin tepesindeki kişi”, Murat Karayılan’ın düşüncelerini almış.
TBMM’si yeni yasama yılına girerken bakın PKK lideri Karayılan neler istiyormuş!
“1- “Biz artık sorunu şiddetle çözmek istemiyoruz. Silahı devre dışı bırakmak istiyoruz.”
2- “Bölücü değiliz. Türkiye’yi bölmek istemiyoruz.”
3- “Çok kritik bir kavşaktayız. TBMM şu sıralar tatile girmeden önce milletvekili krizi ve yeni anayasa konusunda olumlu bir tavır belirlerse, barış sürecini derinleştirir, kalıcı kılar.”
4- “Başkan Apo, bundan bir ay önce İmralı’da devlete üç protokol verdi. ‘Birinci açılım 2009’da sonuçsuz kalmıştı; bu protokoller ikinci demokratik açılım niteliği mi taşıyor?’ diye soruyorsanız evet derim.”
5- “Başkan Apo’nun bu üç protokolünün öngördüğü yol haritası, Kürt sorununda yeni bir açılımdır. Demokratik anayasal çözüm sürecinin başlatılması ve şiddetin tümden devre dışı bırakılması... Yani barış açısından çok önemli bir açılım...”” diyor ve devam ediyor.
Söyleşinin tamamını okumak isteyen Hasan Cemal’in köşesinden bulup okuyabilir.
Meclis Genel Kurulu da bugün saat 15.00’de ant içme töreni için toplandığında, yeni yasama dönemine başlarken PKK’nın barış şartlarını okuyacak ve hesabını, kitabını ona göre yapacak.
Yazının bütünü okunduğunda Karayılan Biz bölücü değiliz derken bile, aba altında bölücülük yapıyor, aba alından bölme sopası gösteriyor.
Yazara kandile giderken dinletilen : “
Yollar gider Zagros’a
Cudi’ye
Dağlar bize hediye!” diye başlayan Türkü sözleri bile aba altından gösterilen sopanın taa kendisi değil mi?
Daha da önemlisi,
Kuzey Irakta, KDP’nin son kontrol noktasını geçtikten sonra, rehber Zagros’un, yazara dönüp;
“Hoş geldiniz özgür Kürdistan’a! Demesinin hiçbir anlamı yok mu?
İşte bugün yemin ederek göreve başlayacak parlamenterlerin önünde duran çığ gibi gittikçe büyüyen sorun bu.
Yeni parlamentonun işi hiçte kolay değil.
Allah Yardımcıları olsun!