- Kategori
- Şiir
Huğ "4"

kapak resmi olmasını düşündüğüm resim. 30lu yıllar. resmi çekeni araştırıyorum.
Değirmen bu evren,
Dişlisidir suda dolaşan.
Derken, cehennem evren
Yanan,
Suda serinleyip
Yeniden,
Yanan.
Aynı suda çamaşırlar yundu
Sizden kalan;
Pis bir hırs ve benlenen…
Girdi suya
Evrendeki mavi gezegen
Üstündeki hastalıklı ruhları
Yıkamaya.
Hastasın sen; -Biz; yani hepimiz-
Hasta olduğun için gönderildin dünyaya
İyileşip gelivermen,
Değil,
Hasta olduğunun bilen…
Gün gün kaybolur gider o çocuk
Renkler solgunlaşır
Havadaki nem ağırlaşır
Zamanla
Kaybolur giden…
Huğ eskir… orasından burasından rüzgar yol gider.
Içindekiler;
Belli etmeden savaşırlar
Herkesin içinde bir er meydanı
Yüzlerde insancıklar.
Ha bir de, Çingeneler taşır sırları,
Tarihin içinde dolaşırlar, dururlar,
Sanırım durdular.
-tam diye birşey yokturki-
Değirmen döner, kızgınlıklar erir suda
Sudan gelip suya dönecek
Olan suda.
***
not: 120 şiirden oluşan "Huğ" adlı kitabımın birinci bölümünü tamamladım. bundan sonrası yayınevi bulmakta iş. iş dediysem işin en zoru. tabi gerçekten basılmaya değerse... ama internete depoladığımız "basılmaya değer yazıların" kitap olması, internetin tüm fişini başkan obama'nın eline veren bir yasa geçti senatodan sanırım, daha fazla önem kazandı. bir anda herşey, tüm bilgiler uçar.
diğer yandan ömer beye fazlaca yüklendiğimin farkındayım. ama reklamın da kötüsü olmaz hani. kültür.tv'de şu an liste başı. iyi dileklerimi söylemiştim ama:)