Hükümetsiz hüküm

Cemil Çiçek dedi ki: Tahliyeler ile, hükümetimizin alakası yok. Tahliyeler yargının işi. Bana göre, tam tersi. Hizbullah ın katilleri, ceza evlerinde beslendiler. On yıl sonra serbest kalacaklarını biliyorlardı. Bu nedenle, duruşmaları uzatmak için her yolu denediler. İdare de buna gerekli olanakları sağladı. Hizbullah teröristlerinin tahliyelerinde yaşananlar, Habur dan giriş yapan, PKK teröristlerinin karşılanmaları da yaşananlara, ne kadar çok benziyordu. Davullar, zurnalar, halaylar ile karşılandılar. Serbest kalacaklarını biliyorlardı. Hazırlıklıydılar. 

90 lı yıllara bir gidelim. Faili meçhul cinayetlerin altından, Hizbullah terör örgütünün çıktığı yıllar. Yapılan operasyonlarda, ölüm evlerinden çıkarılan, domuz bağı ile bağlanıp, diri, diri, gömülerek öldürülen, günahsız insanların cesetlerini, gözlerimizin önüne getirelim. Yüzlerce ceset, Domuz bağı ile bağlanıp, diri, diri, gömülerek ölmek, nasıl bir ölümdür, bir düşünelim. İşte, insanlara bu tür bir ölümü reva görenler, tahliye edildiler. Şimdi aramızdalar. Davul zurna ile halay çekip eğleniyorlar. Ya, öldürülenlerin aileleri, yakınları, onlar ne yapıyorlar? Haburdan giriş yapan PKK lıların karşılanmalarında, şehitlerimizin aileleri, yakınları, ne yapmışlardı? Cemil Çiçek dedi ki: Yargının işi. Hükümetin alakası yok. Biz de, inandık Cemil Çiçek in sözlerine. Yüreklerimizde çiçekler açtı. Ferahladık. Tabi canım. Hükümetimizin ne alakası olacak? Elin teröristine arka çıkacak değiller her halde. Hizbullah mağdurlarının, seçimlerde, AKP ye oy verdiklerinden eminim. Diğer şehitlerimizin ailelerinin, çoğunluğu da öyle. Vay gidene. Kalana bir şey olmuyor, hayat devam ediyor. 

Cemil Çiçek, hükümetimizin işi değil, derken, yargının içinde bulunduğu açmazları göz ardı ediyordu. Davalar neden yıllarca sürüyor? Mahkemelerde neler oluyor. Mübaşirler, kapıcılar, odacılar, neden hala oralarda hüküm sürüyorlar. Hâkimlerimizin vicdanlarını kör eden, ekonomik sıkıntılara neden çare olmuyorsunuz? Avukatlar ile, hakimler arasındaki, yoğun trafiğe, neden engel olmuyorsunuz? Adli tabipler, uyduruk sağlık raporları, bu yolla verilen rüşvetler, tarafınızdan bilinmiyor mu? Bunlar, hükümetinizin işi değil mi? Hükümetler, bakanlar, ne işe yarar ki? Geç gelen adalet, adalet değildir, demişler. Adaleti geciktiren, bakan da, bakan değildir, hükümet de, hükümet değildir. Adalet bakanı, işini gücünü bırakmış, hakimleri savcıları fişlemenin peşinde.iktidarınız döneminde, hakim, hakime, savcı, savcıya düşman kesildi. Sayın Cemil Çiçek. İktidara geldiğinizde, Partinizin adı, ADALET ve KALKINMA PARTİSİ idi. Dokuz yıllık iktidarınızda, kalkınabildik mi? Ya adalet, ona ne oldu? İkiside ortadan kalkınca, utandınız, partinizin adından, adaleti de, kalkınmayı da sildiniz. AK yaptınız. Yüzünüzün akı ile, tüm işleri bitirdiniz. Diyorum ki; YOĞURT bundan dolayı mı bu kadar zamlandı. İçinizde hanginiz göle maya çalacaksınız? Önümüzde seçim var.Yüzünüzün akı ile, seçime gitmeniz için, size çok yoğurt lazım.