- Kategori
- Gündelik Yaşam
Huzur

Kapı çalar. Kadın gözyaşlarını siler. Kapıya bakar.
-Kim o ?
-Ben huzur.
-Dalga geçmeyin lütfen. Ahmet, yoksa sen misin?
-İlk söylediğim gibi, ben huzur.
-Ayol hiç olur mu öyle şey. Huzur öyle kapıyı çalar da hemencecik gelir mi?
-Ben para olduğumu söylemedim, mutluluk olduğumu da söylemedim ki inanmayasın. Ben huzurum. Aslında daha yeni gelmedim biliyor musun? Ben hep yanındaydım, sen hep beni çağırdın, işte bugün buradayım.
-Sen gerçekten huzur musun?
-Evet dedim ya. Ben huzurum, senin huzurunum.
-Aslında sana inanmasam da, ne kadar inanmak istiyorum biliyor musun?
-Evet, biliyorum. Çünkü; ben seni tanıyorum, seni yukardan izliyordum.
-Ya nerden tanıyorsun?Allahım kim bilir daha ne kadar şaşıracağım.
-Sen bir rüzgar mısın ? Hızlıdan esip yavaşça okşuyorsun ?
-Hayır.
-Peki sen hızlıca akan , seni sevene güzel, sevmeyene korkunç gelen, berrak bir şelale misin? Bana berrak görüren.
-Hayır.
-O zaman sen lavları ateşten kırmızı, patlamak üzere olan bir volkan mısın ?
-...
-Seni seviyorum !
-Gerçekten mi?
-Hemde nasıl. Ama merak etme, sende beni çok seveceksin.
-Aslında hem huzura, hemde karşılıklı sevebileceğim birine ne kadar ihtiyacım var biliyor musun?(tekrar ağlamaya başlar kadın)
-Şşş... Ağlama... Artık ben varım. Ben sana hem huzuru getireceğim, hemde seni herşeyden çok seveceğim. Bana inanıyor musun?,
-Evet... Ama, şimdi lütfen ortaya çıkar mısın ? Seni çok merak ediyorum.
-Sabırlı ol... 9 ayım kaldı...