- Kategori
- Gündelik Yaşam
İçimdeki aynalar

http://images.google.com.tr/images?q=ayna+resimleri&ndsp=20&svnum=10&um=1&hl=tr&start=100&sa=N
Çok kalabalığım sanki bir ben değilim, o benin içinde bazan sayılıyım bazen sayılamayacak kadar çoğum... Bir, üç, beş bazen onlarca kişiyim.
Hangisi benim, hangisi gerçek ben? Peki ya bu kendimdeki kalabalık, neden bazen tek başıma bile hissedemeyecek kadar derin bir yalnızlık duygusuyla sarılı?
Bir ben var günlük yaşantısına devam eden, gülen, konuşan, çalışan, yaşamın gerekliliklerini yerine getiren. Ama ya içimdeki benler....
Kimisi ben kahkaha atarken o çırpına çırpına ağlıyor. Kimi zaman ben bir koltukta otururken o çocuklar gibi koşuyor, bir o yana bir bu yana özgürce, dilediğince hareket ediyor.
Kimi zaman görünen ruhum çok sakin ve herşeyi hoşgörüyle karşılarken, içimde bir ben var ki o kızgın, kırgın ama öyle susuyor. Öyle susuyor ki ben bile zor görüyorum onu...
Sessizce müzik dinleyip başımı koltuğa dayarken içimde bir başka kişi sanki, o şarkıya bağıra bağıra coşkuyla eşlik ediyor.
Bir ben var ki içimde herşeyi affederken, diğeri hayır diyor affetme!
Zihnim mi, kalbim mi yoksa içimde, lünaparktakiler gibi olan değişik aynalar mı var. Her biri farklı gösteren, aynalar dünyasıyla, beraber mi yaşıyorum.
Her baktığım aynada farklı yüzler farklı bedenler görüyorum. Hepsi benim ama sanki hiçbiri ben değilim.
Sanırım en kötü kalabalık insanın içindeki kalabalık ve sanırım en kötü yalnızlık insanın içindeki yalnızlık. Kimbilir hiç birini dışa vuramadığım için belki bu kadar kalabalığım ya da bu kadar içimdeki kalabalıktan kaçan yanım, yalnız yanım...
Bilmiyorum, bilmiyorum, bilemiyorum...