Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Ocak '11

 
Kategori
Deneme
 

Içimizde beslediğimiz kurtlar

Içimizde beslediğimiz kurtlar
 

Arkadaşım Fahri Karabay göndermişti iletiyi; Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor: 

“İçimizde iki kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş”. 

Kurtlardan biri; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibiri, kendine acımayı, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor. 

Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardimseverliligi, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor."
Gençlerden biri "hangi kurt kazanacak?" diye soruyor ve yaşlı adam kısaca cevap veriyor: 

"Beslediginiz" 

Hayat bizlere ne öğretir?
Yaşamayı öğrenirken içimizde oluşan kurtcuklar sürekli birbiri ile savaşıyorlar sanırım, ve zamanı gelince kanserli hücresi en çok olan kurtçuk hükümranlığını ilan ediyor ve çöküş başlıyor. Madalyonun diğer yüzüde var şüphesiz, küçük kurtçuk büyüyor ve rengarenk kanatlarıyla muhteşem bir kelebek’e dönüşüyor. 

Sorun şu, biz bu kurtçukları beslerken nelerden besleniyoruz. Küçüklüğümü anımsıyorum da, kişiliğim gelişene kadar o kadar çok çetrefilli yollardan geçtim, içimde kelebek’e dönüşebilecek o kadar çok kurtçuk öldü ki, bugün arkama dönüp baktığımda geride sadece hüzün var elimde kalan. 

Bir felsefenin arkasına takılıp kendinize bir yol çizebilirsiniz, bu yol bir gün sizi bir yerlere çıkarır da, ama yolun sonunda onca emek sonunda geldiğiniz noktadan tatmin olamazsanız o zaman ne yapacaksınız, baştan mı baslayacaksınız, herşeyi silebilecekmisiniz bir kalemde, hiç sanmam. Işte bu yüzden birçok insan mahkum hayatlar yaşıyor, ve bir süre sonra , kabullenilen yaşam giderek esir alıyor bizleri. 

Paylaşmayı beceremediğimiz bütün beraberliklerin menzili kısa oluyor ve bir gün mutlaka geri tepiyor. Birlikte aynı filim’e ağlayan insanlar, yine birlikte çok şiddetli kavgalara tutuşabiliyorlar. Madem içimizde benzer ışıklar yanıyor neden karartıyoruz yaşamı. 

Biz hayattan ne öğreniriz?
Toplum bize bir form sunuyor, bir yaşama şekli, sorun çemberin dışına çıkabilmekte. Öğretmenler, okul bize başka bir yol gösteriyor, bunun da arkasında bir yöntem var, sorun ögrenmeyi bir yaşam bicimine dönüştürebilmekte. Yüksek öğretim bize meslek sunuyor, mesleki gelişim size kalmış. Ögrendiklerimizin üzerine başka birşeyler koyduğumuzda ileri sıçrayabiliyoruz. 

Bütün bu kurtçukların yanında, birde içimizde beslediğimiz vahşi kurt var, binlerce yıldır evrilmekle birlikte hala vahşi kalabilmiş yanımızı temsil ediyor. Kızılderililerin dediği gibi ‘içimizde uluyan kurt” sustuğu zaman sıradanlasıyoruz ve sürüye katılıyoruz. 

Sevgiyi ve umudu beslemeniz dilegiyle… 

13 Aralık 2011
Ali Sami 

 
Toplam blog
: 45
: 453
Kayıt tarihi
: 24.12.10
 
 

Öncelikle merhaba. Bugün 24 Aralık 2010, ben de blog dünyasında yerimi aldım. Merhaba. Hepinize k..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara