Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İçimizde var olan programda değişiklik yapabiliriz

İçimizde var olan programda değişiklik yapabiliriz
 

Dünyayı ve kendimizi nasıl algılıyoruz? Genelde dünyanın yanlış ve bozuk olduğunu, kendimizin ise doğru ve haklı olduğunu varsayıyoruz. “Benim için iyi olan nedir” diye düşünüyoruz ve her şeye “onu kendi yararıma nasıl kullanabilirim” diye yaklaşıyoruz. Doğal olarak sadece tek bir şey için endişe duyuyoruz: “Kendimi nasıl daha iyi hissedebilirim?”

İçimizde devamlı aktif olan bir içsel program vardır: “ego”. Bu program tüm düşüncelerimizi ve arzularımızı tek bir yöne yöneltir: “dünyayı kendi çıkarım için kullanmak”.

Kişisel niteliklerim, yeteneklerim, içimde potansiyel olarak taşıdığım tüm düşünceler ve arzular, benim altyapımı oluşturuyor, bir bilgisayar gibi. Bu bilgisayarın işletimcisi ise egodur. Sanki içime bir “kişisel tatmin” işletimcisi yüklenmiştir. Yaratılışın doğası olarak bu böyledir.

Aslında niteliklerim ne iyidir ne de kötüdür. Ancak beni hareket ettiren ego programı, beni bu nitelikleri kendi çıkarım için kullanmaya zorlar. Hatta niteliklerimi başkalarının pahasına olacak şekilde  kullanabilirim, çünkü bu yaklaşım kendimi çevremdekilerden daha güçlü hissetmemi sağlar. İşte, bu egomuzdur.

Bunun böyle olduğunu fark ettiğim noktada, bu programın değişmesini talep edebilirim. Ancak niteliklerimi değiştirmem, onlar aynı kalır. Değiştirdiğim şey, bu nitelikleri kullanma şeklimdir, yani diğer insanlara olan yaklaşımımdır. Sadece kendi çıkarımı düşündüğüm yaklaşım, sonuçta geri dönüp bana zarar vermektedir. Bu yaklaşımın aslında benim için de kötü olduğunu anladığım zaman, diğer insanlar için de iyi olacak bir yaklaşımı benimseyebilirim ve bu sonuçta bana da iyilik getirir.

Peki, bu nasıl gerçekleşir? Başkalarına iyi davrandığımda kendimi neden iyi hissederim? Başkalarına zarar verdiğimde ise neden kendimi kötü hissederim? Çünkü bu şekilde hissettiğimiz zaman, varoluş gerçeğimize yakınlaşırız. Diğerleri ile aramızda bir fark olmadığını, aslında bir ve aynı olduğumuzu hissetmeye başlarız. Böyle anlarda farkındalığımızı artırırsak, birbirimize ne kadar yakın olduğumuzu anlarız; öyle ki kendimizi diğer kişi ile bir bütün gibi hissederiz. Bu his sonucunda, bana ya da başkalarına olanlar arasında bir ayırım yapmaya son veririz.

İnsanlar böyle bir yaklaşımı benimsediği ve bunun sonucunda diğerleriyle bir bütün olduğunu hissedebildiği zaman, ileride tüm insanlık bir aile haline gelebilir. Şu an için, bu olası bir şey gibi görünmemektedir. Ancak zaman içinde diğer insanlara olan yaklaşımımızı “sadece kendi iyiliğim” içinden,  “diğerlerinin iyiliği” içine değiştirmeye başladığımızda, gelişim bu yönde olacaktır. Nitekim, doğa bize yaşattığı tüm olaylarla, bizi bu değişimi yapmamız için yönlendirmektedir. 

 
Toplam blog
: 78
: 427
Kayıt tarihi
: 01.11.11
 
 

Yaşam yolculuğu hepimizi farklı duraklarda indiriyor. Bu duraklara varmak için çeşitli eğitimler ..