İdris Naim Şahin'den çekeceğimiz var !

İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin pot filan kırmıyor, komik de değil…söylemleri ve tavırları son derece bilinçli.

Eğer ki Bakansanız, sarfedilen sözler iktidarı, AKP’yi bağlar, bu iktidara oy vermiş  vermemiş yönetilen her bireyi ilgilendirir, İçişleri Bakanlığı'nı da sorumlu kılar.

Ben şahsen İçişleri Bakanımız'dan hiç memnun değilim…

Sarfettiği sözler beni son derece rahatsız ediyor, huzursuz oluyorum, İçişleri Bakanlığı’na olan güvenimi yitiriyorum, emniyet v.d. bağlı kurumlara olan güvenimi kaybediyorum.

Korkuyorum açıkçası…başıma bir iş gelir mi ya da gelirse İçişleri Bakanlığı birimlerinin genel tutumu nasıl olur acaba diye.

Velev ki ben Türküm, Kürdüm, Ermeniyim, Rumum, Yahudiyim, Çingeneyim…

Velev ki ben Sunniyim, Aleviyim, Hristiyanım, Ateistim…

Bunca sözü duyduktan sonra şimdi bu Bakan’a, bu iktidara, canımı, malımı gönül rahatlığı ile emanet edebilir miyim?

Vasıfsız sıradan bir yurttaş olarak benim de telefonlarım izinsiz dinleniyor, özel hayatım birilerinin kulaklarına malzeme oluyor mudur?

***

Internette “Best of İdris Naim Şahin” yazıları dolaşıyor, mizah dergileri Bakan’ın söz ve tavırlarını hicvediyor, gün yok ki medyaya bir İdris Naim Şahin sözü düşmesin.

İşte internet medyasında ayyuka çıkan o sözler;  

- Kızılay'daki patlama üzerine ; "Üç adet can kaybı var".

- Van depremi (depremzedelere hitaben) ; "Sarayda oturuyorsunuz gel dediğiniz yok".

- Kürt sorunu;  "Kürt sorunu diyorlar. Ben arıyorum sorunu bulamıyorum".

- Sanatçılara PKK eleştirisi; "Birileri saptırarak, kendine göre gerekçeler uydurarak teröre destek veriyor. Neyiyle veriyor, belki resim yaparak tuvale yansıtıyor, şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor".

- Nevruz olayları; " Birilerinin kitabı, birilerinin bayramı öldürmekten yanaysa da şu bilinsin ki; 75 milyon vakur ve sessiz yığının silahına da gerek yok, yumruğuna da gerek yok, sadece birer tükürüğü o 75 bin haini yok etmeye yeter ve yetecektir".

- Profesör Büşra Ersanlı, KCK’dan tutuklandığı zaman; "Otuz bin profesör var, bini tutuklansa haydi neyse, ama bir kişi için koparılan kıyamet de ne?"

- Yine Büşra Ersanlı için; “1980 öncesi gençlik yıllarına bir yolculuk yapmanızı tavsiye ederim değerli arkadaşlar. Hangi suçtan, hangi komünizan faaliyetten mahkumolduğunu, cezaevinde yattığını, akrabalarının kim olduğunu, eniştesinin bu ülkede bir başka faaliyetten tutuklu olduğunu, bir başka sevdanın yolcusu olduğunu araştırırsanız görürsünüz. İsim vermek istemiyorum".

- KCK tutuklularının sayısını gerçek rakamın dörtte biri olarak verince, itirazlara karşı; “Gerekirse BDP’nin açıkladığı sayıyı da tamamlarız”.

- “KCK’nın lanetli yapısının özü nedir? Önce Müslüman olmamak, iki hiçbir dine mensup olmamaktır, dinsizlik yapısıdır. Bu yapıda sahte namaz vardır, oruç tutmadan açılan iftarlar vardır, sahte imamlar vardır”.

- Gaz bombası; Gaz bombaları zararsızdır, ihtiyaçlar doğrultusunda ihale ile yeteri miktarda gaz alımı yapılmaktadır.

- Takla at ;  Erzurum'da 5 TEDAŞ işçisinin yaşamını yitirdiği gölette yaptığı incelemenin ardından geçtiği Pasinler'de "Sayın bakanım geldiğine çok sevindim" diyen Mustafa Boğaçayır'a "Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim".

- Son Meclis konuşması ; “Bu yapıda (PKK’dan bahsediyor) İslam inancı yoktur, yapının tek özü önce Müslüman olmamak, sonra hiçbir dine mensup olmamaktır, dinsizlik yapısıdır. Bu yapıda kesilmiş olan yayladaki koyun değil, örgütün avlayarak kestiği, mensuplarına yedirdiği domuzdur.”

***

Ha bir de Taksim Meydanı’ndaki Hocalı Mitingi’nde, “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz Piçsiniz” pankartlarının altında yaptığı konuşma var ki, artık üstüne söylenecek hiçbir şey yok, “herşey” apaçık ortada.  

Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? İçişleri Bakanı denilen insan kendine bir çeki düzen verir.

Eğer ki kendine çeki düzen veremiyorsa, iktidarın başı “ya sen ne yapıyorsun Bakan Bey, bu ne hal, bu ne rezalet” diye sormaz mı?  

Ben şahsen, İçişleri Bakanı Şahin'in sarf ettiği sözleri iktidarın ortak dili olarak algılıyorum. O nedenle hesap sormuyorlar herhalde diye düşünüyorum!

Ben şahsen, hem korkuyorum hem de utanıyorum…