- Kategori
- Gündelik Yaşam
İftar sofralarımız, israf sofralarımız olmasın...
Çok Şükür. Bir kez daha "11 Ayın Sultanı" ramazanı görebildik. Tabi ki bunun verdiği sevinç mutluluk çok güzel. Sahurdan iftar saatine kadar geçen zaman yaklaşık 17- 18 saat. Birçoğumuz bu vaktin büyük kısmında dışarıda oluyoruz. Açlık ve susuzluğun verdiği halsizlik ve yorgunlukla düşünmeye başlıyor; listeler hazırlıyoruz akşam şunu yiyeceğim, bunu yiyeceğim... Ben hep şunu gördüm ezan okununca orucumuzu açtığımızda yediklerimiz bir kase çorba ve biraz sebze yemeğini geçmiyor. Orucumuzu açmadan önceki istediklerimizi yiyecek enerjiyi bulamıyoruz. Hazırladığımız birçok şeye dokunamıyoruz bile... Atalarımız ne güzel söylemiş "Acıkan doymam ,susayan kanmam sanırmış" Sofralarımızı hazırlarken hiç doymayacakmışız gibi hazırlıyoruz. Oysa ramazan ayı bereket ayı değil midir? Azıcık pişirdiğimiz yemeğimizin bile ne kadar çok olabildiğini en çok bu ayda görürüz. Hiç doymayacakmışız gibi yaptığımız yemeklerimiz artıyor tabi. Maalesef bir çoğumuz artan yemekleri tekrar ertesi gün yemiyor. Sonuçta Alllah'ın sevmediği israfı yapıyoruz. Oysa ramazan biraz da başka insanları da anlamak değil midir? Mesela açlıktan uyuyamayan küçük Afrikalı çocuğu anlamak. Bir parça ekmek bulabilmek için kilometrelerce uzaktaki kamplara yürüyen insanları anlamak. Çocuklarını doyurabilmek için kendi yemeyen güzel insanları anlamak... Madem önceki günkü yemekleri yemiyoruz ;o zaman sadece o güne yetecek kadar yemek yapalım. Ramazan Ayı'nın bereket ayı olduğunu unutmayarak. Yada fazla pişirdiklerimizi neden paylaşmıyoruz. Mesela komşularımızla, yaşlılarla... Allah'ın bize verdiklerine şükretmemiz gerek. İsraf etmememiz gerek. İftar sofralarımız israf sofralarımız olmasın.