Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '07

 
Kategori
Tiyatro
 

İki kalas, bir heves

Bugün Dünya Tiyatrolar Günü. 12 yaşında Beyoğlu Saray Sineması’nda ilk kez çıktığım çocuk oyunundan bu yana her fırsatta tiyatronun içinde, yanında, kulisinde yada gişesinde beni görebilirdiniz.

Bana tiyatroyu sinemanın ve tiyatronun yalnız kadınlarından Muadelet Tibet sevdirmişti. Ve her birini tanımaktan, her biriyle sohbet etmekten ayrı bir zevk aldığım Cahit Irgat, Erol Günaydın, Kerem Yılmazer, Göksel Kortay, Nisa Serezli, İsmet Ay, Kamuran Usluer, Altan Erbulak, İzzet Günay, Nil Göncü, Haldun Dormen ve daha niceleri…

Yaygara 70 oyununu Dormen Tiyatrosu’nun Beyoğlu’ndaki harika locasından kaç kez izlediğimi sayamadım ama siz ellinin üzerini hesap edin.

Ünlü yazar James Baldwin’in eserini Ali Poyrazoğlu ile Bülent Erbaşar’ın nefis yorumlarıyla izlediğimi anımsıyorum. Hair oyunu ayrı bir olaydı. Müşfik Kenter ve Yıldız Kenter bana tiyatronun sihirini yaşattı. Ayla Algan’dan harika dersler aldım. Toron Karacaoğlu’nun sesi müthişti. Şefik Döğen’in sarhoş rolünü unutmak mümkün mü?

1968 yılında bir çocuk oyunu yazdım ve uzun yıllar sahnede kaldı. ‘’Trafikçi Amca’’ oyununu çocuklar çok sevdi. Alfred Jarry’nin ünlü oyunu Übü Baba’yı Bodrum’da sahnelediğimizde bu oyunu 1962 yılında sahneleyen Arena Tiyatrosu’ndan Erol Keskin bile bu yorumu çok beğenmişti. Bodrum’da tiyatro yoktu. Sahne kıyafetlerimizle Bodrum sokaklarında tiyatro sahnesi yaratmak için imza toplamıştık. Ve iki yıl içinde tiyatro sayısı dört olmuştu. İstanbul Radyosu’nun çocuk oyunları da harikaydı. İlk İstanbul Maçka Maden Fakultesi stüdyosu’ndan yayın yapan ve sadece Cuma günleri insanları az sayıda TV alıcılarının önüne yığan televizyonumuzda tiyatro oyunu sergilemenin heyacanını hiç unutmuyorum. Ne harika günlerdi onlar…

Evet, bugün Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun. Münir Özkul Usta’nın ünlü tiradı ‘’ Tiyatro nedir ki, iki kalas, bir hevestir’’ hala tiyatro perdelerinden bizlere hayal kapılarını açıyorsa ne mutlu bu sanata gönül verenlere, ne mutlu bu usta oyuncuları seyredenlere…

Geçtiğimiz günlerde Galata Perform etkinlikleri kapsamında tam Galata Kulesi’nin önünde perdemi kurup ‘’Mutlu Zamanlar Kahini’’ oyunumu sergilerken o tiyatro sahnelerinin tozunu yıllarca yutan Toto Karaca’ları, Ulvi Uraz’ları, Bedia Muvahhit’leri ve Ertuğrul Muhsin’leri bir kez daha saygıyla anmak adına sessizce eğildiğimi kimse fark etmedi. Olsun, bu sıralarda kimse kimseyi fark etmese de ben tiyatronun asırlık çınarlarının bu ülkede kolay yıkılmayacağını ve unutulmayacağını çok iyi bilenlerdenim.

Dünya Tiyatrolar Günü’müz Kutlu Olsun. İki Kalas, bir heves, tiyatro daha başka nedir ki..

Bırakın replikler uçuşsun açıldıkça sonsuz oyunların perdeleri…

 
Toplam blog
: 137
: 1054
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

1951 İstanbul doğumluyum. Bireysel ve Kurumsal Gelişim Danışmanlığı, Moda Tasarımı ve Marka Danışman..