Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '10

 
Kategori
İlişkiler
 

İlişkiler Üzerine Bir Söyleşi, Tertemiz Olmak Sevginin Emeği ve İlişkinin Ereği….

İlişkiler Üzerine Bir Söyleşi, Tertemiz Olmak Sevginin Emeği ve İlişkinin Ereği….
 

Erhan SOYSALTÜRK; ; Şanslı anlarım da oldu, şanssızlıklarımda oldu, güzel başlangıçlar kimi zaman fi


İLİŞKİLERİ BELİRLEYEN SEVGİDE HİJYEN, SÖYLEŞİDE İKİ DUAYEN…

“Size ezik bir kadın öyküsü anlatmak isterdim ama, birlikteliğim olan arkadaşım çok femin, bu yazıları okuyor tartışmak istemiyorum…!”

Diyor adam renkli bir gazetedeki söyleşide , bayan gazeteciye..

BAYAN GAZETECİ SEKSAPELİ YÜKSEK…

“Size dışı süslü içi puslu bir kadın öyküsü anlatmak isterdim ama, birlikteliğim olan arkadaşım çok femin, bu yazıları okuyor tartışmak istemiyorum…!”

Diyor adam renkli bir gazetedeki söyleşide, aynı bayan gazeteciye..

BAYAN GAZETECİ SEKSAPELİ YÜKSEK…

Birçok kadının ve erkeğin ilgi odağı…

Onunla beraberlik için nelerini vermek isteyen erkekler ve hatta kadınlar olduğunu düşünmemek olanaksız..

Bizim kadınlarımız bizim kadınlarımıza hayran ve bizim erkeklerimiz bizim kadınlarımıza uzak yakın yerlerin nefis bir kahve molasında yanında kaliteli bitter çikolata sanki…

Yunanistan’da Akropolisi bekleyen, İskoçya’ da gayda çalan etekli askerleriyle erktekler…

Amerikan donanmasının okyanuslar aşırısında, güvertede sarışını, zencisi ile kadın cinsinden olanları…

Ya kısa ya uzun pantolonlu…

“Size aşık olduğum kadından yatakta nasıl nefret ettiğimi izah edebilecek bir kadın öyküsü anlatmak isterdim ama, birlikteliğim olan arkadaşım çok femin, bu yazıları okuyor tartışmak istemiyorum…!”

Diyor adam renkli bir gazetedeki söyleşide, hoş bayan gazeteciye..

Bayan gazeteci evli…

BAYAN GAZETECİ SEKSAPELİ YÜKSEK…

Ay inanamıyorum, çok mu iticiydi diyor..?

Sanki o an orada olup o meşhur kadını resimlemek istiyor…

Ekliyor sonrasında, günde en az üç kez külot değiştiririm…

Sabah beyaz, öğlen kırmızı, akşam siklamen pembe, genelde…

Erkek şans işte diyerek iç çekiyor…

Tabiî ki bu tür her öykünün ötesindeki kadının gözlerine takıldığınızda görebileceğiniz buğulu ama keskin tehlikeli kedi bakışları da var ki bilinmeli…

Şuh, seksi ve aptal derken içi adamın…

Seksi, şuh ve zeki, diyor sesle dili…

Sonra alttan bir önceki oktavdan ses veriyor…

Ben kavun almayı da hiç beceremedim…

Karpuzu da…

Ama anlarım incirin yada şeftalinin tatlı olanını…

İncirden ve şeftaliden ne marmelatlar, ne reçeller, ne tatlılar yaptım yaptım yedirdim kadınlarıma…

AŞK OLSUN BANA YEDİRMEDİN AMA…

İşte bunun eseridir göbek adım…

Otuzbiroğlu…

Ön teker nereye giderse, arka tekerde oraya gider…

Ön tekerin peşinden arka teker üstelik itirazsız gider…

BENİM BALONLARIMCI İBO’NUN AH DEDE, VAH DEDESİ

Gazeteci kadın işveli ama işveren değil..

Bir gazetede köşesi var….

Tekrar tekrar alıp yeni baştan, “Kadınlar hangi kadınları nasıl seksi buluyor…?

Diye soruyor…

Erkek kırlaşan her bir saç teline bir kadın kokusunu eklemiş, gözbebeklerinde sanki dünya saklı, bir Tayland’da, bir Madrid’de, bir Karayipler’de, bir Miami’de, Florida’da, Cannes’te oluyor…

Soluğu gelip Bodrum’da alıyor…

….

Soruyla cevaplarken cümleyi, seni seni uyanık diyor…

….

Her kadın güzeldir derler, o zaman her erkek de yakışıklı mıdır..?

Hayır her erkek yakışıklı değildir etkileyicidir, yakışıklıdır etkileyici değildir, diyor gazeteci kadın…

KAÇIN KURASINI KAÇINCI KEZ KAÇINCI TORBADAN ÇEKECEĞİZ DİYE İÇ ÇEKİYOR…

Her kadın kesinlikle güzel değildir…

Anasına bak kızını al derler eskiler…!

Birde, Armut dibine düşer diyerek kadınsı dilinden…

İşte bu yüzden atalarımız boşa söylememiş.

“Çirkin ile bal yenmez, güzel ile taş taşı”

Doğru söze başını sallayarak onay veriyor adam…

Ne güzel bir hanımdan duymak bu betimlemeleri, diyerek ekliyor…

Devamında;

İri göğüsleri dubleks evin balkonu gibi kadın…!

Ben nefret ediyorum…

Seksen, doksanı geçmemeli…

Ortağım bayılıyor oysa, 120 den ötelere….

Bacaklarının arasına sıkışsanız boğulup öleceğiniz kadın..!

Kesinlikle eğilip önünü göremez, çimlerini kim budar, kim lif sürer, zavallı acırım tuvalet kağıdına…

SARIYER’DE 4 KÖŞKTE VERSEN ÜZERİNE ALMAYAYIM ÇOK DAHA İYİ…

Ama velakin, üstüne 4 köşk verip atlıyor adam keyif kuduruğu…

Süslü püslü, rengarenk, boynundan içinize akan en esrik parfümün savurduğu heyecanların odağı kadın, tuttu kolunuzdan bir karanlık odada soyunuyor, soyundukça gözleriniz, yüreğiniz, beyniniz oluyor tam otomatik çamaşır makinesi….

HA BABAM DE BABAM YIKIYORSUNUZ…

Durmaksızın konsantre bahar esintisi çamaşır deterjanıyla, iğrenç kokan çamaşırlarını, güzel fakat iğrenç kadının yoğurdukça yoğuruyor merdane..!

Olmaz ya abartıyorsun diyor gazeteci kadın…!

Sana gösterme şansım olamazdı ki diyor adam…

Aynısının benzeri veya daha da ötesinde bir erkeğin ahvali sahnesi…

Ayağındaki çorabı bir hafta giyen, burnu tıkalı, saçları jöleli, grand tuval,

Orjin parfümlü donjuan…

Donu kemre tutmuş derler ya aynen öylesinin kıdemlisi…

ETKİLERİN ODAĞI KADIN, TEPKİLERİN DURAĞI ERKEK…

Etkileyicilik ve karizma…

Birden geliyorsun dudak dudağa…

Sanki ağzının içinde bir kül tablası…

Sanki ölüsü kıyıya vurmuş bir kefalin (b)..k kokusu…

Sanki dondurmam kaymak…

Sanki dondurmadan kaçmak…

Bir bir ömürden silinen, sanki çaycının oda kapısına tebeşir ile attığı çentik gibi…

Geçen, geçiren, geçinen, geçinmeyen ilişkiler….

“Ezdirmem sana kendimi,

Gövdemi yakar gideri,

Beddua etmem üzülme,

Kafama sıkar giderim”

Dediği gibi Ahmet Kaya’nın…

Aldıysan eline kaya, sorun değil nerene dayarsan daya…

KIRKDOKUZ CÜZ, KADIN VE ERKEK İLİŞKİLERİ…

Kadının yahut erkeğin çürük dişleri…

Bırak diyorsun bu işleri…

Öpcem öpcem diye direniyor….

Ağzı kuş gibi, dudaklar kiraz, vantuzladıkça bayıyor…

Gazeteci kadın işveli ama işveren değil..

Bir gazetede köşesi var, sorgulamayı çok seviyor, sonra allıyor, pulluyor, yaşar gibi yazıyor yaşatıyor…

Gazeteci kadın çokca hazır cevap…

Adam bıçkınlığın düz duvarını kim bilir kaçıncı kez iniş ve çıkışta…

Seni kaç kez rüyamda gördüm, diyor…

Atlıyor kadın…

Yatak odasında mı, banyoda mıydık diye…

Adamın nar pembesi suratı mürdüm eriğine dönüyor, gözleri eğiliyor, bunları kocanızda okuyacak ama diyor…

Kıskançlık, histeri…!

Histeri..!

İsteri..!

Genzi yakan, ekmek gibi bıkkın olmaksızın her gün her yemekte, her öğün markette bulunmayan…

Geç kalındığında yitirilen, acelesinde bitirilen..!

Erkekler, hangi kadınları seksi buluyor…?

Gözbebeklerinde hapsolunan..!

Bileklerinde prangalanan..!

Dışarıdaki tüm modellerini yatak odasında bulan…!

Kadınlar farklı değil ki diye ekliyor, gazeteci kadın…

Anlaştık o zaman..!

Diyor adam..

İki gün sonra köşemde oku diyor…

Ellerini dudaklarına götürdükten sonra, tam binerken otomobiline, avucunu acıp, öpücüğünü kondurduğu parmak uçlarından hızlı bir üflemeyle merdivenlerde el sallayan adama yolluyor….

Çüzzzzzzzzzzzzzzzzzzz, diyor…..

Çüzzzzzzzzzzzzzzzzzzz, diyor…..

ERHAN SOYSALTÜRK

Bana ulaşmak için mi..?

Buyurun, hep beraber; erhansoysalturk@hotmail.com

Allahuekber…….!

Yazarın Dipnotu:

“Bu Yazı Milliyet Blog’daki “BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK” köşesi için kaleme alınmış bir; Erhan SOYSALTÜRK yazısıdır.

5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.

Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.

 
Toplam blog
: 225
: 396
Kayıt tarihi
: 12.07.10
 
 

29 Ekim 1923'te, Dünya'ya ilan edilen, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu ve bi..