- Kategori
- Şiir
İnandır Beni...

Bugün nereden geldiği belli olmayan
Serseri bir kurşunla
Vurulmuş gibi hissediyorum kendimi,
Yorgunum,
Yorgunum hem de iliklerime kadar…
Yalan değil
Bana geldiğin, güldüğün gün
Zaman geçmiş
Dallarım kırılmış, yazım kışa dönmüş
Umurumda olmazdı…
Ne kadar
Yorgun olursam olayım
Bir dokunuşun
Bir tatlı tebessümün ve öpücüğün
Tazeliğin
İnceliğin ve heyecanın yeterdi bana…
***
Bir dokunuş
Bir tatlı tebessüm ve öpücük nedir ki
Borcum olsun,
Ne zaman istersen öderim tabi zamanla
Ve yüreğimle…
İsterse
Borcum iki katına çıksın ne yazar ki
Ben ruhumu
Bedenimi sana rehin bırakmadım mı?
Korkuyorsun biliyorum,
Oysa bıraksalar
Bizi bize beni sana, seni bana
Mest olur
Kalplerimiz gözlerimiz yüzer rüyada
Ve gece
Kirpiklerinin gölgesinde uyur zaman
Çocuk gülüşlü
Ölüm bile bağlar bizi aşka sevdaya…
Sade
Parasız pulsuz, riyasız ve yalansız…
***
Hakkımız değil mi?
Tütsü ve şurup kokan içsel şehvet
Gel aşkım,
Kaldıralım aramızdan bir kereliğine de
Olsa bu hüznü
İstersen indireyim sana gözlerinin rengi,
Gökyüzünü,
İkinci bir emre kadar erteleyelim hüzünlü
Gidişlerini…
Seni sevdim bir kere açtım sonuna kadar
Kalbimin kapısını
Şimdi seni içime bırakıyorum kolayca
Yaralamadan
Kırmadan parçalamadan açacağına
İnandır beni…
Yalanım yok,
Bu gidip gelmelerden, koşuşturmaktan
Yoruldum artık…
Biliyorsun değil mi?
Beklemesi yoktur yalnız kalplerin,
Onlar sabreder
Aşk ve sevgi ile yaşar
Silinmez hatıralarla “yaşlanırlar…”
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 03.03.2016 10.30