Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

06 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

İnsanımız eğitimde kendisini görebiliyor mu? Mezar taşı okumak mı, laboratuvar mı?

İnsanımız eğitimde kendisini görebiliyor mu? Mezar taşı okumak mı, laboratuvar mı?
 

Şu günlerde “dedelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz, Osmanlıca öğretilsin, zorunlu ders olsun mu?” diye şiddetli tartışmalar yaşanmaktadır. Acaba mesele gerçekten “mezar taşlarının okunması mı, yoksa belli bir ideolojinin dayatması mı?”


İNSANIMIZ EĞİTİMDE KENDİSİNİ VE GELECEĞİNİ GÖREBİLİYOR MU?

MEZAR TAŞIMI OKUMAK İSTİYOR, LABORATUVARLARDA SABAHLAMAK MI?

Ülkemizde eğitimden bahsederken anasınıfından başlayarak, ilk, orta, lise ve üniversitede verilen eğitimi düşünmek lazım.

Okullarımızda gerçek anlamda “ilgi ve yeteneğe” göre mi eğitim veriliyor yoksa her iktidar kendi ideolojisini ve dayatma bilgilerimi çocuklara, gençlere yüklüyorlar.

Eğitim uluslar için önemlidir. Ülkelerin gelecekleri ülkede yaşayan yurttaşların aldıkları eğitimle belirlenir.

Günümüzde bilgi politik bir silah olarak kullanılıyor. Bunu biliyoruz da, okullarımızda ne yapıyoruz veya Milli Eğitimin önündeki yılları planlayacak olan “Şuralarda” neler görüşülüyor?

Bana bir eğitimci olarak “eğitim nedir?” diye sorarlarsa vereceğim cevap “iktidarların siyasi ideolojilerini yasal yolla öğrencilere aktarmalarıdır.” Derim.

Şu günlerde “dedelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz, Osmanlıca öğretilsin, zorunlu ders olsun mu?” diye şiddetli tartışmalar yaşanmaktadır. Acaba mesele gerçekten “mezar taşlarının okunması mı, yoksa belli bir ideolojinin dayatması mı?”

Ülkemiz de Osmanlının ruhunu yansıtan kaç okul binasında eğitim yapılmaktadır?

Osmanlının kaç Medresesi şu an fiziki olarak kullanılmakta ve nesillerden nesillere tarihin kokusunu hatırlatmaktadır?

Mesele sadece “mezar taşı okuma meselesi” değil, mesele siyasi dayatmadır.

Osmanlıca öğrenilsin. Buna şahsen karşı çıkmıyorum. Osmanlı zenginliğimizdir, tarihimizdir.

Tarihin acımasızca yok edildiği ülkemizde Osmanlıca bilmenin heyecanı ne kadar olur orasını bilemem

Geçen gün okuduğum bir yazıda yazar, Oxford Üniversitesinde “ Merton Kolejinden” bahsediyordu. Diyor ki; “Burası batıdaki akademik hayatın başlangıcı olarak kabul ediliyor. Burada öğrenciler, 750 yıldır yaşıyor ve öğreniyorlar. Binanın, on üçüncü yüzyıla ait duvarları, ilim ve bilgiyi arayan yirmi beş neslin izleriyle dolu. Oxford’daki diğer kolejler daha eski olduklarını iddia ederler ancak Merton’un onlara karşı kozu, işleyişi düzenleyen bir tüzüğe sahip, bilinçli bir öğretmen kadrosuna sahip ilk kolej olmasıdır.”

Şimdi böyle bir ortamda her birey tarihinin kokusunu da, geçmişini de hissedecektir.

Ülkemizde liselerimiz, üniversitelerimiz, kolejlerimiz eğitim alanında ulusumuzun sahip olduğu değerleri yansıtmazlarsa işte o zaman geleceğimiz tehlike altında olacaktır. Demek ki, sadece “dil” yetmiyor. Dilin yaşayacağı mekân da önemli ve olmalıdır.

Eğitimin amacı ve görevi, gerçek ve bilgiyi aramaktır, yaygın olan mevcut fikir ve görüşlerle çakışsa bile…

Ancak, ülkemizde bugünün eğitim anlayışı , “siyasi ideolojinin” çocuklara ve gençlere aktarılmamsıdır. Bu da, aynı zamanda şu anlama geliyor: Artık bilgi, sadece politik amaçlar için aranıyor ve beyinlerde depolandırılıyor. Böyle olunca da, bilmek ve dünyayı daha iyi anlamak anlamını kaybediyor.

Aynı şekilde, siyasallaşan eğitimcilerle, geleceğe dair uzun vadeli planlama da yapılmaz, dünya gerçekleri de öğrenilemez. Diğer ülkelerle aramızdaki mesafe de kapanmayacak kadarda açılacaktır.  

Eğitimi gelecek yıllar için şekillendirirken insanımızın mutlaka kendisini bu eğitim sisteminin içinde görmesi, benimsemesi gerekmektedir.

Eğitim ülkemizin geleceğidir. Bundan dolayı da eğitimimiz  “yetkili sendikalara”  devredilmeyecek ve onların yönlendirmesi ile şekillendirilmeyecek kadar önem arz etmektedir. Çünkü geleceğimiz buna bağlıdır.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..