Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnsanlara ve onların kutsal değerlerine saygı

İnsanlara ve onların kutsal değerlerine saygı
 

Yaşadığım şehir İstanbul'da ailemizin en büyüğü kayınvalidem. Bu yüzden kandil akşamları çok önemli bir işimiz, çok büyük bir engelimiz olmazsa orada toplanırız.

Evin hemen yanıbaşında her akşam tıklım tıklım dolan isim yapmış bir lokanta var. Tabii içkili... Yalnız anladığım kadarıyla kandil akşamları müessese içki vermiyor. O zamanlar, içkisiz yemek yiyebilen bir-iki aile görüyorum içeride...

İçki içmek dinimize göre haram. Bunu bilmeyen yok. Ancak insanların zihninde, din, sanki yapılması çok doğal ve gerekli bir şeyi yasaklamış gibi bir anlayış var.

Sanırım bunun temelinde, "Batı" adını verdiğimiz Hıristiyan toplumunda içkinin serbest olmasının, hatta şarabın kutsal bir değer taşımasının önemli bir payı var.

Çünkü Batı hem endüstriyel ve sanayi açısından, hem de sosyal ve ekonomik olarak bizim önümüzde yer alan bir toplum olduğu için, onların sakınmadan yaptığı bir işi, yani içki içmeyi bir "çağdaşlık" ölçütü olarak görenlerin sayısı az değil.

Bu da yetmezmiş gibi, buradan yola çıkılarak içki içmemenin çağ dışı bir davranış olduğunuu düşünenler de çıkabiliyor.

Oysa içki, genel olarak insana faydadan çok zarar getiren bir madde. Kur'an'da da zaten böyle tarif ediliyor: "Sana içki ve kumarı sorarlar. De ki, ikisinde de büyük zararlar ve insanlar için birtakım faydalar vardır. Ancak ikisinin de zararı faydasından daha çoktur, daha büyüktür." (Bakara 2/219)

Özellikle akıl gibi, insana diğer canlılardan farklı, önemli ve üstün olma şansı veren bir melekenin, içki içildiğinde zarar görmesi, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur. İçkinin yarattığı bağımlılığın ve sarhoşluğun getirdiği kontrolsüzlüğün ne büyük zararlar doğurduğunu hepimiz biliyoruz.

Alkol bağımlılığının ne kadar güç tedavi edilebilen bir hastalık olduğunda da sanırım hemfikiriz.

*****

Konu biraz farklı yöne doğru kaydı ama, benim asıl üzerinde durmak istediğim, kandil dolayısıyla, içkili yemek servisi yapmaktan vazgeçen bir lokantanın davranışıydı.

Aslında içkinin yasaklanmasındaki temel neden, bizim beden ve ruh sağlığımız ise, içkinin diğer günlerde ve gecelerde içilmesiyle kandil gecesi içilmesi arasında bana göre hiçbir fark yoktur.

Fakat bu küçük ayrıntı bana her zaman farklı bir duygu vermiştir. İnsanların birbirine saygı duyduğu bir toplum özlemi içinde olduğumuz yadsınamaz. Israrla demokrasiyi savunmamızın amaçlarından biri de, insanlarımızın birbirine saygı duyarak yaşamasını temin etmektir. Mutlu ve huzurlu bir ortamın temel şartlarından biri de budur.

Bu ülkede yaşayan nüfusun %99'unun müslüman olduğunu söylemeyeceğim. Bu belki biraz abartıdır, daha doğrusu çokluktan kinayedir. Ancak hiç kimse inkâr edemez ki bu ülkede İslâm inancına sahip olan insanlar, en büyük grubu oluşturmaktadırlar.

Herkesin inancına ve kutsal değerlerine saygılı olma prensibince, herhangi bir ticaret erbabının bir kandil gecesi, içkili lokantasında içki servisi yapmamasını ben, toplum hayatına müsbet katkısı olan olumlu ve erdemli bir davranış olarak görüyorum.

"Mademki özgürlük ve demokrasi var, neden bu akşam içki servisi yok?" sorusuna takılıp kalmayı da, demokrasiyi ve özgürlüğü tam algılayamamış bir zihin yapısı olarak telakki ediyorum ve "bu akşam kandil ulan, kimse içki miçki içemez" kabadayılığı ile eşdeğer olarak görüyorum.

Sevgi ve saygı, içten pazarlıklı veya hesaplı olarak değil, doğal olarak kendiliğinden karşılıklı gelişen bir duygudur. Kendi inancına ve kutsal değerlerine saygı gösteren bir insanın değer verdiği şeylere de, ister istemez kimse saygısızlık edemez.

Bir kandil vesilesiyle değindiğimiz bu konuya benzer her durumda, insanlarımızın muhakeme yapmadan birbirini kıracak davranışlarda bulunmak yerine, düşünerek, sevgi ve saygı kurallarına göre hareket edip, insanî davranışlarla birbirlerine destek olmaları, bu kandil akşamında Mevlâ'dan en büyük niyazımdır.

İçimizdeki iyiliklerin artması ve kötülüklerin azalması dileğiyle...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..