Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '12

 
Kategori
Deneme
 

İnsanlardan en çok çocukları severim

İnsanlardan en çok çocukları severim
 

Adı Nil, komşunun kızı. Son aşkım, prensesim, oyun arkadaşım.


Hastalanıp duruyorum ya ben. Doktora gitmiyorum. Gidecek halimde olmuyor zaten. Üç gün yatıyorum. Sonra bir hafta bitkinlik, halsizlik, kafa karışıklığı, arılar, ağustos böcekleri ve karıncalar…

Birkaç kez doktora gitmeyi denedim. Doktora kadar çıkamadan aşağılarda bir yerde takılıp kalıyorum. Herkesin her şeyi nasıl böyle normal karşılayabildiğini etrafıma bakıp şaşırıyorum. Nedendir, nasıl olur anlayamadığım bir biçimde, herkes saygısız, herkes bir hinlik peşinde, bir öfke, kin, bir intikam ve bir kavga içinde. İşini seven, işini bilen, kendini yetiştirmiş o kadar az insan var ki… Yollarımızın kesişmesi de az ihtimal işte.

Bilirim ben ne yaparsanız yapın hayatın %50 si şanstır.

Bilirim çünkü…

Ölüm gelmişse, ya bir kaza süsü verir, ya bir şansızlık, ya bir tesadüf, ya da bir hastalık.

Bilirim çünkü…

Henüz değilse zamanı, mucizeler olur, imkânsızlar gerçekleşir ve kıl payı kurtulursunuz ölümden.

Kendi teknemin küreklerini kendim çektim ben. Hep yalnızdım. Gölgesiz, uykusuz. Herkesten uzak acılar ve hatıralar içinde oturdum yıllardır. Uzun süre keder, insanda alışkanlık yapıyor.

Nerde bir alev var, bir volkan, bir ateş, ona koştum ben pervane gibi. Kimseyi yakmadan, hiç yakınmadan, kendim yandım. Hep tüterek yaşadım bu yüzden. Herkes kaçtı, rahatsız oldu dumanımdan. Yaş kemale erdi, koca bir çınarım şimdi. İçten içe çürüyen.

Sessizlik… Sessizlikte büyüyüp uçurumlaşıyor insanın içinde.

Sessizlik en güzel dinleti bana. Çok sıkılıp bir ses istersem sağ elimi koyuyorum sol göğsüme.

Hiç mantıklı olamadım, hep kalbimi dinledim ben zaten. Bir de ağaçları, ağaçların yapraklarını, kuşları, denizi dinledim…

İhtiraslar gördüm, çok bilmişler, kanı hızlı akan gençler, kin dolu, öfke dolu gözler gördüm. Daha iyi yaşamak uğruna köleleşenler.

İnsanlar… İnsanlar tarafından oluşturulmuş kurallar içinde bir kafesteler. Bu yüzden barışamadım hayatla ben. Ne o beni sevdi, ne ben onu…

Bütün bebekler güzeldir değil mi? Hepimiz güzel yaratıldık yani… Hepimiz güzeldik… Sonradan eksildi duygularımız. Önce özgürlüğü sonra aşkı bakımsızlıktan öldürdük…

Hayatımda kimseye gücenmedim, kimseye küsmedim ben. Kimin benim için ne düşündüğünü önemsemiyorum artık öğrendim. Bir şarkımda söylediğim gibi, “hayatı sevdim ama insanlar yordu beni.” Genellikle ben onları anlayamadım, çoğu zaman onlar beni…

Dünyanın ve kainatın müthiş uyumuna hayran kaldım. Bir çiçeğin renklerine… Bir tohumun topraktan filizlenişine… Gökyüzünde gümüş pullar gibi ışıldayan yıldızların altında uyudum gecelerce... Ay’ın denizin üzerindeki ışığına hayran kaldım. Bir köpeğin sadakatine… Bütün bu uyumu bozan tek varlıktı insan…

İnsanlardan en çok çocukları sevdim ben… Sokak köpeklerini sevdim… Kuşlara imrendim… Çiçeklere dokundum gözlerimi kapatıp, ağaç gövdelerine… Martı arkadaşımla birlikte teknemde, gözyaşlarımla denizi çok ıslattım ben…

Son zamanlarda insan kalbi şeklinde ölü bir kuş görür oldum rüyalarımda…

Yine de mutluyum…

 

 
Toplam blog
: 271
: 606
Kayıt tarihi
: 16.05.08
 
 

Güzel sanatlar fakültesi Müzik bölümüne gitmeme rağmen, fakülte sonunda yıllardır yaptığım turizm..