International

Alıntı:

“Sorun pazarı kontrol etmek değil, ölümü kontrol etmek. Ölümü kontrol ederseniz, herşeyi kontrol edersiniz.”

Bunu bir silah tüccarı söylüyor. Dünya’nın 2 nosu. 1 numara kuşkusuz bir Türk: Ahmet Sunay. Şerh yorum:

Sıfır silahla, ölümü kontrol ediyorsanız, herşeyi kontrol edersiniz. Bakınız: 11 Eylül 2001. (Bunu bence biri becerdi ama neyi becerdiğinin hala bilincinde değil.)

Alıntı:

“Para ticaretin birinci aracı değildir.”

Şerh yorum:

Burada kastedilen takas değil. Para kullanmazsanız, asıl istediğinizi doğrudan ve indirimsiz satın alabilirsiniz, hatta bedavaya... Kastedilen bu.

Geçelim aksiyona:

İyi ile kötü bir anda birlikte öldürülmek istenen olurlar ve bir an bile düşünmeden birlikte önce savunmaya, sonra saldırıya geçerler. Bunlar, post-modern bir sanat müzesinde yaşanmaktadır. İşte bu, modernizmin ve post-modernizmin (bence post-2-modernizmin ve post-3-modernizmin de) bilfiil iflası ve tasfiyesi demektir. Ayrıca, sinema planı böyle çekilir ve kurgulanır: Konuşmaların düşüncesel açıdan konuyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu, Goddard asenkronitesinden başka bir şeydir. Gerçek yaşam böyle olduğu için, sinemaya da böyle yansır.

Alıntılara devam:

“Gerçekle kurmaca birbirinden ayrılır. Kurmaca mantıklıdır.”

Yani gerçek mantıksızdır.

Çok tartışmalı bir önerme.

Aslında kastedilen şudur: Kurmacanın mantığı çok basittir, dolayısıyla sıradan insanlara mantıklı gelir, gerçeğin mantığı kaotiktir, sıradan insanlara anlaşılmaz ve yokmuş gibi gelir.

“En büyük suç örgütünü çökertmek için, adalet sistemini değiştirmek gerekir.”

Yine yoruma açık bir önerme.

Zaten adalet ve yassallık kurmacadan ibarettir, mantıklı olabilirler ama gerçek değillerdir. İyilikten söz edilen ve yüceltilen yerde, iyiliğin olmaması gibi.

Gerçek orada: Öldür ve sağ kal.

Sürpriz: Final Türkiye’de. E tabii, camide.

Sonuç: Hiçbirşey olduğu gibi gitmez, çünkü olduğu gibi başlamaz: Mafya, gerilla, silah şirketleri...

Batılılar için dipnot: Artık bırakın Türkiye’yi şükran günü hindi kızartması yapma zihniyetini, Türkler sizi şiş kebap yapmaya başladı bile...