İrtica ile mücadele belgesi ve Genel Kurmay Başkanı Org. Başbuğ

Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel de açık destek verdi. Taraf’a konuşan Gündel’in değerlendirmeleri şöyle:

- “Öncelikle suç hükümete yönelik. Hükümet Ergenekon Davasına müdahil olmak için başvurmalıdır.

- Başbakan ‘gerekirse dava açarız’ derken yanlışa düştü. Ancak suç ihbarında bulunulabilir. Tazminat davası ise bu işi sulandırmak olur. Burada şikâyetçi olabilirler, onun gereği de müdahil olmaktır.

- Müdahillik dışında yapılması elzem en önemli adım ise gereğinin yapılmasını emretmektir. Başbakan, bu konuda Genelkurmay Başkanından idarî soruşturmayla makul sürede sorumluların bulunup derhal görevine son verilmesini istemeli. Bu yapılmadığında ise yapacağın tek şey vardır, Genelkurmay Başkanını emekliye sevketmektir.”

''Taraf Gazetesi internet''

Ortaya çıkarılan belge bir çok amaç ve niyete hizmet ediyor olabilir. Vatandaş olarak beni düşünmeye iten konular ve haberler şunlar:

İşte gerçek amaç, niyet ortada gündeme düşürülen bu belge ile istenen gerçek bu Genel Kurmay Başkanı Org. Başbuğ’un hükümetin uygun bulduğu kriterlere uygun düşmemesi görevden alma emekliye sevketmek için bir sebeb neden gereklidi ve yaratıldı. Olabilir.

Albay Dursun Çicek kimdir e gelirsek;

Bekir ve Halime Çiçek’in ikinci çocuğu olarak 1960 yılında Umurca Köyü, Reşadiye/Tokat’ta doğan Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun ÇİÇEK, ortaokul ve lise öğrenimini altı yıl yatılı okuyarak tamamladı ve Yıldızeli/Sivas’taki Pamukpınar Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu.

1976 yılında Harp Okulu sınavlarını kazanan ve 1980 yılında Kara Harp Okulunu devre üçüncüsü olarak bitiren Albay ÇİÇEK; Teğmen rütbesiyle Piyade Okul K.lığındaki sınıf okulu öğreniminden sonra, Amfibi Deniz Piyade Alay K.lığı Foça/ İzmir’de üç yıl Takım Komutanlığı ve Deniz Harp Okulu İSTANBUL’DA dört yıl Bölük Komutanlığı yaptı.............

Burada benim en çok ilgimi çeken ögrenim hayatını yatılı olarak sürdürmüş olması Ülkede o kadar çok oyunlar dolaplar dönüyorki insanın aklına şuda geliyor. Hani bir Fettulah gülen’imiz var. Okuyan gençlerimize destek olan onlara bir yuva bir okul sunan yüksek şahsiyet buradan geleçeğim nokta şu; Bu albayın yatılı okuduğu dönemlerdeki bağlantı ve ilişkide bulunduğu çevreleri iyi araştırılmalı diye düşünüyorum. Bir yanılgıda olabilir, benim düşüncem.

Bu yaşadıklarımız her ne olursa olsun. Şimdi mağdur durumda görülenlerin parmağı olduğuna inancım tamdır. Sebebler mi o kadar çok ki bir taşla dalda kuş bırakmıyacak kadar :

1.TSK yüksek kademesindeki terfilerin açıklanacağı agustos ayı yaklaşmakta

2. Deniz feneri davası

3. Kötüye giden ekonomi halktaki memnuniyetsizlik, artan işsizlik.

4. iktidar sende güç sende ne yaptın? Demelere cevap bulundu. Engel oldular

5.Gerçek davamız uğruna harekete geçmek lazım ebedi iktidarda kalamayız.

Tüm bunlar ışığında engel teşkil eden nedir? Onlar neyi engel görüyorsa odur. Komikte olsa cevabım anlayan anladı Ülkemizde en çok saldırıya maruz kalan kurum Türk Silahlı Kuvvetleri.

Ülkesini seven Büyük önder ATATÜRK’ün verdiği ışıkla yoluna devam etmek isteyen bir kişi olarak gördüklerim bunlar, Atatürk adını kullanarak Atatürkçülük kisvesi altında bir takım illegallikleri kabul ediyormuyum hayır. Bu menfaat grupları her ne kadar ülkemde var oldu isede Fettulah Gülen ve onların davası gerçeğide var. Bunuda herkesin görebilmesi umuduyla saygılar.