Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

İşgalin şekli

İşgalin şekli
 

İşgal stratejilerinin değiştiği bir dönemi yaşıyoruz bu yüzyılda. 19. Ve 20. Yüzyıl işgalleri doğrudan ordularla yapılan işgallerdi. Yirminci yüzyılın sonu ve yirmibirinci yüzyılın başında Irak’ın işgali ordularla yapılan işgallerin sonuncusu olmuştur bana göre. Alınan dersler büyük devletlerin doğrudan müdahalesi yerine, uydu devletlerin kullanılması, bir ülkede halkın kutsal değerler adına kışkırtılması şekline dönüşen bir işgal türü yaşanmaya başlamıştır. Bunun adına sonuna eklenen “bahar” ismiyle bir güzellik de kazandırılmaya çalışmaktadır dünyayı yönetenler. Baharlar çok ama mevsim hep yakıcı geçiyor. Tunus, Libya, Mısır ve şimdi Suriye. Taktik ve strateji çok akıllıca uygulanıyor, sözünü ettiğimiz ülkelerde ne Amerikan ne de Avrupa askerleri var, ama baharlar oralardaki iktidarları “demokrasi” değeri adına yıktılar ve ardından “evrensel demokrasi(!)” anlayışı bu ülkelere geldi.

Benim basit vatandaş kafamla yorumladığım, tüm bunlar hem yeni pazarlar yaratmak, hem her etnik grubun devlet olmasını sağlayarak silah pazarını genişletmek, hem de kültür işgalini tamamlayarak dünyadaki yaşam farklılıklarını uygun değere çekmek.

En kolayı kültür işgali, kan dökülmeden yapılan, insanların gönüllü olarak işgale yardımcı olduğu bir durum bu. Bakın etrafınıza Türkçe olarak ifade edilen ne kaldı. AVM asansözrlerinde yemek alanına çıkılan kat yanında “food court” yazıyor en basitinden. Mağaza adlarına bakın, kebabçı bile “kebabchi” yazıyor.

İnsanları birbirine kırdırarak, bu arada silah satarak ülkenin yeni oluşumuna çoğunlukla kendi milli politikalarını oluşturmamış ülkeleri maşa olarak kullanıp, dünya şekillendirilmeye çalışılıyor.

Bu arada siz istediğiniz kadar “milli devlet”, “tam bağımsızlık” falan deyin, bu yüzyılda sesiniz duyulmayacaktır, çünkü insanları “yönlendiren” eden “medya” denilen güç dünyayı şekillendirenlerin elindedir.

Mesela “Suriye Diktatörünü” demokrasiye davet için Arabistan ve Katar gibi demokrat(!) ülkeler devreye giriyor ve oradaki muhaliflere yardım ediyor. Bu, ne kadar inandırıcı olabiliyor dünyada? Bence çok inandırıcı oluyor, çünkü anında taraftar toplamak adına bir medya bombardımanı başlıyor.

Libya’da anı durum yaşandı, Kıbrıs savaşında bize yakıt sağlamak için cömertçe davranan, halkının tamamını maaşa bağlayan, Fransa ve İtalya’da başkanlık sarayları bahçesine çadır kuran ve İtalya başbakanının elini öptüğü Kaddafi’nin birdenbire diktatör olduğu anımsanıyor ve halk ayaklandırılıyor.

Bu her yerde mümkün olabilir mi? Sorunun cevabı basitçe “evet”dir.

Hele ülkenizin kafası karışık ise bu çok kolaydır. Dikkatinizi çekerim, Türkiye’ye karşı bir yamukluk yapıldığında sokaklar sağcısıyla, solcusuyla miting alanına dönerdi, olay lanetlenirdi. Suriye uçağımız düşürdü, vatandaşta çıt yok. Bu bana göre düşünülmesi gereken bir durum.

Türkiye’nin kültürel işgali tamamlanıyor, bilim ve teknoloji üretmedikçe, milli bir duruşumuz olmadıkça bu işgalin hızlanması ve bitmesi yakındır. Dil gitti, dayanışma azaldı, fikirsel ayrılık düşmanlığa dönüşüyor, para ve kapital odaklı anlayış yaygınlaşıyor ki bu doğunun yüzyıllarca kabul etmediği bir anlayış idi.

Dünyayı yönetenler öyle veya dünyayı işgal ederler, dün orduları ile bugün malları ve kültürleri ile. Bir zamanlar Aykut Edibali adlı birinin başlattığı “yeniden milli mücadele” adlı bir oluşum vardı “anti emperyalist, anti Siyonist ve anti komünist bir sağ eğilimli akım idi ve Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadele stratejisini rehber edinmişlerdi. Parti kurdular en fazla yüzde 0,45 oy aldılar. Bugün belki bu isim daha geniş bir uzlaşma ile taraftar bulabilir.

Kültürel işgale karşı uyanık olan, kaç kişi var. Ortalıkta “bahar” adıyla halkı ayaklandıran birilerinin nerelere uğrayacağı konusunda bir garantimiz var mı? Ve “milli bir duruş” o kadar zor mu.

 

Son günlerdeki gelişmeler bunları söyletti bana.

 

 

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..