- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 382
Islanacağım buğün bir balık gibi

Gökyüzü öyle karanlık ki bu sabah ruhuma vurdu gölgesi... Uzanıp da düğmeye dokunsam aydınlanacak sanki gök kubbe… Bu ne gam ne kasavet… Niye üzüldü ki bu kadar akıtıverdi gözyaşlarını… Sağanak … Sağanak…
Ağla gök kubbe ağla… Açılırsın belki… Gülümser belki buruk da olsa dudakların… Bereket derler senin için… Yağ rahmet ol üzerimize…
Açmayacağım şemsiyemi bugün… Islansın saçlarım aldırmayacağım… Öylece yürüyeceğim senin altında… Ayağımda lastik çizmeler, pantolonumun paçasını büküp büküp sokmuşum içerisine… Üzerimde anarok… Yeşil rengi… Ama kapatmıyorum kapişonunu … Islanacak ya saçlarım…
Kurt puslu havayı severmiş… Var mı etrafta kurtlar… Kurt kılığına bürünmüş insan suretleri… Varsın yürüsün onlarda ayaklarına bulaşan çamurların içinde…
Hiçbir şey çekip çıkaramaz beni içinde bulunduğum ruh halinden… Gücü yetmez bugün buna… Değmeyin keyfime… Islanacağım bugün bir balık gibi… Yüzemesem de uzak diyarlara… Göremesem de deniz altı dünyasının renklerini… Islanacağım…
Bata çıka yürüyorum su birikintilerinin içinden… Lastik çizmelerim var ya ayaklarımda inadına göbeklerine basıyorum, sıçrasınlar diye damlacıklar…
“Yağmur yağıyor
Seller akıyor
Arap kızı camdan bakıyor”
Çocukluğumdan bir iki tekerleme dilime dolanan.
“Yağ yağ yağmur
Teknede hamur
Ver Allah’ım ver
Sulu sulu yağmur”
Islanıyorum sırılsıklam…
Cama vuran damlalar süzülüyor aşağıya doğru çeşitli izler bırakarak… Belki de bir melodinin eşliğinde dans ederek…
Silecekleri çalışıyor arabaların… Önünü görmek gerek… Rotayı bilmek… Ama direksiyonun başına geçince adem oğlu unutuyor da bir zamanlar yaya olduğunu öyle bir basıyor ki gaza sanki bir yerlere bir şey yetiştirecek… Baştan aşağı boyuyor yaya kaldırımlarındaki insanları…
Yayalar koşuşturuyor ıslanmamak için belli ki… Çiğneyip de geçiyorlar Allah’ın rahmetini…
Rahmet yağıyor bitkilere, ağaçlara, dağlara, yamaçlara, denizlere, nehirlere, barajlara… Üzerimize üzerimize yağıyor…
Aldırmıyorum bugün ne yağmurun şiddetine ne de arabaların sıçrattıkları çamurlu sulara… Islanacağım ya hani…
Ağla gök kubbe ağla… Açılırsın belki…
“İç bölgelerde sağanak yağış bekleniyor “demişti ya spiker hava durumunu sunarken…
Yıka dört bir yanı…Durma yağ…Çisil çisil… Döne döne… Sağanak sağanak…Yağ, yağ, yağ… Temizlensin bu kirli dünya…
Yüzüme yayılan karanlığın aksi dağılıyor yavaş yavaş… Aydınlanıyor yürüdükçe, ıslandıkça yüzüm… Ah bir de gözlük camlarımda sileceklerim olsa…
"RESİM- ALINTI"
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

yağmur ve çocukluğa nostalji güzeldi.kasvetli hava olmasına karşın içimi ısıtarak okudum.yüreğine sağlık.
naz akyol 06.12.2007 16:48- Cevap :
- Sağol Naz'ım... Benim de içimde başka duygular uyandıran bir yazı... Yazarken de ,bittikden sonra da böyle hissettim..Bir de ne geldi aklıma biliyor musun...Hani sabunla köpürtüp suyu, tükenmez kalemin içini boşalttıp da baloncuklar yapardık..Şimdi satılıyor renkli balonlar oyuncakçılarda... Sevgiyle gülümseyerek kal... 06.12.2007 17:10