Şu kainat beni içine aldığından beri Rodin'in heykeli gibi olmak yani düşünen adam olarak kalmak isterdim. Maalesef bu mümkün değil. Oğuz Atay'ın ''tutunamayanlar" ından sonra ve ilk aşk acımı yaşadıktan sonra insanlar ve dünya daha farklı görünmeye başladı gözüme. gönlüm ve gözüm arasında gide gele uçuşan yapraklar yazdıklarımd..
Ankara
ankara'yı değerlendirenler ve değer verenler üzerinden çok şey konuşulabilir. tek ortak noktamız bu şehre çöken o kara bulut. estetik, güzellik, birliktelik, kent kültüründen uzak o zihniyet neyse. diyeceğim o ki. ankara biraz yerel biraz devlet olduğundan herkes için ankara deyimi ve yolu daha özgür düşünmemizi sağlayacaktır. şehrin kendi değerlerini o şehirde doğup büyüyen insanlar daha iyi anlatabilir. bir şehir sadece güzelliğiyle, denizsizliğiyle değil kültürel ve tarihsel sosyolojik ağırlığıylada değerlendirilebilmeli. yüzlerce şair yazar ve bir sürü popüler insan çıkarmıştır ankara. ahmet hamdi tanpınarın beş şehrindeki ilk şehir ankara. ve ankara kalesinden bahsediyor. şiddetle tavsiye ederim. benim evimden yürüyerek yarım saat.:)))
04 Aralık 2008 00:18Sen yaktın gemileri
"tenim teninden yoksun, nereye uzansam yoksun..." bunca yıldır şiir okurum, dalkavukluktanda hoşlanmam hatta iğrenirim.. estetik ve edebiyat bazen önümüzdeki güzellikleri görmemize engel olur. işte böyle bi duyguyla ben nasıl yazamadım bunu diyebildiğim ender anlardan birini yaşadım. kıvılcım galiba alıyor yürüyor işte.. ne güzel edebiyat..
12 Temmuz 2008 00:53Yalan Aleyhisselam
yalan obelisk.ti galiba. bir sürü ışığın çıktığı yerden o ışığın yansımaları gelişleri gidişleri ayrodinamik. kanatlarının iniş ve kalkışlardaki dengesi dostum. uçmayı bilen insanlara uçabildikleri için kanatlarını öpüp koklayıp koparıyorlar derim ben. üstüme alınmıyorum:))) güzelir, düzelir, düzülür gerçeklik, karanlklar prensinide yaratır prensesinide. konuşurz. (olmassa) güzel olmuş dahasıda gelir
05 Mayıs 2008 22:41- Toplam blog
- : 19
- : 1423
- Kayıt tarihi
- : 18.09.06