Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '12

 
Kategori
Dünya
 

İsrail baharı...(?)

İsrail baharı...(?)
 

Oded Yinon'un 1980'lerde Kivunim Dergisi'nde yayınlanan ''İsrail için strateji''başlıklı raporu adete bugün yaşanan ve adına ''Arap Baharı''denilen sürecin ''yıllar öncesinde bazı güçler tarafından planlanan ve de zamanı gelince düğmeye basılan bir kurgu mu?'' sorusunu akıllara getirmektedir.Halk ayaklanmalarıyla sarsılan, liderlerinin teker teker devrildiği,savaşmayı seçen liderlerin ise batı devletleri tarafından ''Kuvvet''kullanılarak ''yok edildiği''hedef tahtasındaki Oratdoğu devletleri sırası geldikçe bu süreci yaşamaktadır.

Oded Yinon'un raporuna dönersek,raporda adeta günümüzde yaşanan süreci gözler önüne seren bölümler bulunmaktadır. Bunlardan birinde Oded Yinon ''Mısır birden çok iktidar odağına bölünmüştür. Eğer Mısır parçalanırsa, Libya, Sudan ve hatta daha uzaktaki  devletler de bugünkü biçimleriyle varlıklarını sürdüremeyip Mısır'ı izleyeceklerdir'' diyerek Ortadoğu'da  ortaya çıkacak ayaklanmaların domino etkisi yaratarak diğer devletleri de etkileceğinden bahsetmektedir.Ve de bu devletlerin parçalanmasının İsrail çıkarları için gerekli olduğunu belirterek hedefteki ülkeleri ise ''Suriye, Mısır, Lübnan, Irak, Libya, Sudan...'' şeklinde sıralamıştır. Bu devletlerin parçalanmasnın İsrail'in ''emperyal bir güç''olmasının gereği olarak gören Oded Yinon raporunda;

Irak

''Bir taraftan petrol zengini olan ancak diğer taraftan parçalanmış bir ülke olan Irak’ın İsrail’in hedeflerine aday olması garantidir. Bizim için Irak’ın feshi, Suriye’nin feshinden bile daha önemlidir. Irak Suriye’den daha güçlüdür. Kısa vadede İsrail’in en büyük tehdidi Irak’ın gücüdür. Bir Irak-İran savaşı Irak’ı parçalayacak ve bize karşı geniş bir cephede çatışma organize etmesine imkan vermeden çökmesine sebep olacaktır. Araplar arasındaki her türlü çatışma kısa vadede bize yardımcı olur ve Suriye ve Lübnan’da olduğu gibi önemli bir hedef olan Irak’ın parçalanması için yolu kısaltır. Osmanlı döneminde Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da etnik/dini bazda bölgelere bölünme mümkündür. Üç büyük şehir etrafında üç (veya daha fazla) eyalet var olacaktır: Basra, Bağdat ve Musul ve güneydeki Şii bölgeler Sünni ve Kürt kuzeyden ayrılacaktır. Mevcut İran-Irak çatışmasının kutuplaşmayı derinleştirmesi olasıdır.''

Lübnan

''Batı cephesi yüzeyde daha problematik gözükse de aslında manşet olan olayların çoğunun son zamanlarda meydana geldiği Doğu cephesinden daha az karmaşıktır. Lübnan’ın beş bölgeye bölünmesi Mısır, Suriye ve Irak da dahil olmak üzere tüm Arap dünyası için bir başlangıçtır ve aslında Arap yarımadası şimdiden bu yolda ilerlemektedir. Suriye ve daha sonra Irak’ın feshi ve Lübnan’da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail’in uzun vadede Doğu cephesindeki bir numaralı hedefidir ve bunun için kısa vadede bu devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir.''

''Suriye etnik ve dini yapısına istinaden tıpkı bugün Lübnan’da olduğu gibi birkaç eyalete bölünecek ve kıyıda Şii-Alevi bir eyalet, Halep bölgesinde Sünni bir eyalet, Şam’da Kuzey komşusuna düşman olan bir diğer Sünni eyalet olacak ve Dürziler de belki bize ait olan Golan’da, mutlaka Havran’da Kuzey Ürdün’de başka eyaletler kuracaklardır. Bu gelişmeler uzun vadede barış ve güvenlik için garantör olacaktır ve bu hedef bugün bile erişebileceğimiz bir noktadadır.Arap yarımadasının tamamı iç ve dış baskılar sebebiyle çözülmeye adaydır ve özellikle Suudi Arabistan’da bu sonuç kaçınılmazdır. Petrole dayalı ekonomik gücünün baki kalması veya uzun vadede azalmasından bağımsız olarak, iç ayrışmalar ve kırılmalar mevcut politik yapının doğal ve açık bir sonucu olarak ortaya çıkacaktır.'' şeklinde hedefteki ülkelerin analizlerini yaparak İsrail'e yol haritası çizmiştir.

Günümüze baktığımızda ise Sudan'ın iki parçaya ayrıldığını (güneyinde İsrail yanlısı olan bir devlet), aynı şekilde Irak'ın Kürtler- Şiiler- Sunniler arasında bölündüğünü, Libya'nın da yakın zamanda bölüneceğini ve de gün geçtikçe Suriye üzerinde de baskıların arttığını görebilmekteyiz.1980'lerde Oded Yinon tarafından hazırlanan rapor ve yaşanan süreç arasındaki tutarlılık Ortadoğu'da yaşananların ''Arap Baharı mı? Demokrasi rüzgarları mı?''yoksa ''emperyal bir İsrail'in ayak sesleri mi?''sorularına cevap bulmakta bize yardımcı olacağı kesindir.

Murat Can Bayraktar

 
Toplam blog
: 8
: 1029
Kayıt tarihi
: 25.03.12
 
 

Yazar..Çizer. ..