Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '08

 
Kategori
Sinema
 

Issız Adam

Issız Adam
 

Dün akşam gittiğim film. Neler mi hissettim? Bitinceye kadar filmin içinden çıkamadım. Bittiğinde ağlıyordum hiç kimseyi umursamadan. Geçmişte yaşadığım bir hatıra aklıma geldi. Unutmamıştım ya neyse… Belki de o yüzden çok beğendim. Yüzleşme yaşadım belki de .

Bazıları böyle tutkulu bir aşkı hiç yaşamamış ve ayrılık acısını çekmemişlerdi.

Basit bir aşk hikayesiydi film onlara göre...

Oysa bazıları için bir hayattı…

Derinlerinde hep yaşattığı o kadını ya da adamı bulduğu filmdi.

Ada her şeye rağmen saf kalabilmiş, kitap okumayı seven, üretken yaşam dolu biri. Acı çekmişti ve bu defa acı çekmek istemiyor, korkuyordu. Ama hep korkulan olurdu ya…

Alper, yalnız bir adamdı sevmekten korkan. Kendinden uzaklaşmış kalbi buz tutmuştu. Belki de bu buzları dinlediği o kalbi delip geçen şarkılarla eritmeye çalışıyordu. Başka insanların hayatına kısa girişler yaparak onlardan bir şeyler çalıp kalbindeki eksikliği gidermeye çalışıyordu belki de. Ama ne şarkılar ne de yaşadığı kısa ilişkiler yetmezdi kalbini ısıtmaya. Birinin yüreği değmeliydi yüreğine. Giderek aşkın içine saplandığını fark ederek, özgürlüğünü aşka tercih etti. Onun için kaçıp gitmek kolay ama kalmak zordu.

Kendine yabancılaşan insanlarla dolu etrafımız… Güvensizlikten kalbini açmamalar , kırılmaktan korkmalar, çarpık ilişkilerden yorgunluklar…

Aşk öyle bir şeydi ki kapıdan kovsan bacadan girerdi sanki. Girdiği yeri önce ısıtır büyük mutluluklar verir, alıştırır. Sonra küçük sarsıntılar depreme dönüşüp terk edişlerle de derin acılar çektirirdi insana. Ne varsa yakıp yıkardı, eskiye ait hiç bir şey bırakmazdı aşk.

Bana göre gerçek bir aşk yaşamışsa eski hayatına dönmek çok zordur. Çünkü artık o insanla birleşirsin birlikte olmasan da kalbinde taşırsın. Veda edersin ama bu boşunadır. İçinde taşıdığın şeyi söküp atamazsın garip bir hoşça kaldır dudaklarından dökülen . Uzaklık anlamını yitirir. Her nefesinde içine çektiğin bir şeydir nefesin olup içini yakan. Her düşündüğünde gözlerinin dolduğu, boğazının düğümlendiği garip ama muhteşem bir duygudur aşk… Kelimeler kifayetsiz kalır ne söylesen boş…

Velhasıl güzel filmdi.

Emeği geçen herkese teşekkürler…

 
Toplam blog
: 16
: 3022
Kayıt tarihi
: 15.11.08
 
 

Evreni ve kendimi anlamaya, bilmediklerimi bilmeye, varlığımın sebebini bulmaya çalışıyorum. Yaşadık..