Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

İstanbul'u anlıyorum gözlerim kapalı

İstanbul'u anlıyorum gözlerim kapalı
 

Kapatın gözlerinizi, ayaklarınızı salın evdeki leğene, sırtınızı dayamışsınız Sarayburnu'na karşın


İstanbul'da olmak demek, Boğaz Köprüsü'nün üzerinden geçmiş olmak ya da Kız Kulesi'nin karşısında demli bir çay içmek demek değil sadece. O köprünün kimler tarafından ne zaman, nasıl ve hangi şartlarda yapıldığını, o Kale'nin nasıl oluyor da denizin ortasında öylece durabildiğini sorgulamak, bilmek, anlamak, soruşturmak demek.
Yerebatan Sarnıcı'nın içerisine daldığınızda, kapı görevlisinden hangi ayak oyunuyla sıyrılıp, nasıl da biletsiz girebildiğinize sevinmek, Sultanahmet'in yeşilliklerine basarken elinizdeki portakal kabuklarını oracığa bırakmak değil sadece İstanbullu olmak.
"Bırakın yaşayalım, biz de insanız, bizim de hakkımız var, biz de yaşamayı seviyoruz kardeşim"le başlayan gariban edebiyatı ise size otobüste arabeski yüksek sesle bangır bangır dinleme, daha doğrusu dinletme, hakkı vermemeli...
Piknik yapanların yanından geçerken o çayırlara, çimlere hangi belediyenin ne tür emek verdiğini idrak etmek gerekmez mi...
'Aman canım sende" prensibiyle hareket ederek yapılan jest mimiklere, davranış kalıplarına meşru kılıf bulmaya çalışanlarla söz düellosuna girmek de çözüm değil aslında....
Çevreci olmanın entelektüel bir açılım olmadığını , herhangi bir mahalledeki sıradan bir vatandaş alay konusu yapmadan içine sindirdikçe, indi -bindi yaptığımız araçlarda yer gösterme saygısını azaltmadıkça, çamur sıçratana daha az küfür edip, ağzımızdan çıkanın aslında birileri tarafından bize monte edildiği şuuruyla İstanbul'u gözlemlemek gerekmez mi...
"Bize lazım olmayanların, zamanla bizim için vazgeçilmez olacağı" mantığını kurarak yeni ve farklı mekanlara yeni insan kazandırmak gerekmez mi....Onbeş yıldır İstanbul'da oturan ama denizi hiç görmemiş bir hemşehrimin yanına gittiğimde onun potansiyel bir çevreci olduğu ya da olacağı güdüsüyle hareket ettim...Kazandığımız onca şeyin arasında, kazanamadığımız o kadar çok insan var ki...İstanbullu olmak ne zor değil mi? Hele ona yakışır şekilde hayat sürmek....
Kapatın gözlerinizi, ayaklarınızı salın evdeki leğene, sırtınızı dayamışsınız Sarayburnu'na karşınızda Haydarpaşa...

 
Toplam blog
: 78
: 658
Kayıt tarihi
: 05.07.08
 
 

İstanbul Üniversitesi'ni bitirdikten sonra, değişik yayınlarda editöryal çalışmalara başladım ve ..