- Kategori
- Alışveriş - Moda
İşte benim stilsizliğim
Yıllarca kendini modanın içinde bulmuş mankenler, şarkıcılar ya da ünü olmayan ünlüler. Hepsi isimlerini duyurmak için bu yarışmaya gözü kapalı atlamış.
Madem böyle bir cesaret gösterdiniz, biraz eski programları izleyip kendinize bir hazırlık yapsaydınız.
Bu jüri neler istiyor?
Nelere tepki veriyor?
“Neleri eleştiriyor” diye, maalesef herkes de büyük bir özgüven var.
Bilginin olmadığı yerde cahil cesareti ortaya çıkıyor.
Bu program sayesinde insanlar giyinmeyi değil, laf giydirmeyi öğreniyor.
Saygısızlık ve geçimsizliğin tavan yaptığı bir program…
Reyting uğruna insanların birbirlerine düşürüldüğü, ağlama krizlerine sokulduğu, aslında çok şey verebilecekken, hiçbir şey veremeyen bir program olarak baş sıralarda yer alıyor.
Bu program nasıl faydalı bir hale getirilir.
Sadece eleştirmek yerine çözümde bulmak gerekir.
Gerçekten giyim zevki olmayan bir milletiz. Fiziğinize ve bütçenize göre nasıl giyinmelisiniz.
Türkiye standartlarını düşünecek olursak bir ayakkabıya 2500 TL ve yukarısı ücret ödemek ve bunları halkımıza göstermek bir sürü sorun yaratır.
Farklılık, zengin-yoksul kavramı ve kendisini yetersiz görme eylemi.
Çabuk zengin olma, zengin düşmanlığı, yaşadığı hayattan kurtulma yolları arama vb.
Bu psikolojik sorunlarla baş edebilecek alt yapımız yok maalesef.
Bari olanı bozmayalım…
Bu programları nasıl geliştirebiliriz?
Nerede? en uygun şekilde nasıl giyinilir?
Çok para harcamadan nasıl şık olunur?
Kibarlık, kurallara uyum ve saygınında bir stil olduğu anlatılmalı.
İnsanları aşağılamadan, reyting uğruna birbirlerine girmelerine sebep vermeden, eğitici, öğretici bir program haline getirmek sıkıcı mı olur acaba?
Peki! Hepimiz kendimizi ve cebimize girecek paraları düşünürsek, bu toplum ve değişen insanlardan şikâyet etme lüksümüz olabilir mi sizce?
İnsanlığa, ahlaka ve saygıya dayalı programlara daha çok yer vermeliyiz.
İnsanların eğitilebileceği en iyi yer televizyondur. Bunu çok iyi kullanmalıyız.
İşte Stilim derken; toplumsal bir stil yarattığımızın farkında olalım.
Sevgilerimle,
Belgin BAYKAL