İstemem, yan cebime koy...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın Hannover kentinde bu ülkede yaşayan Türklerle bir araya geldi. Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimine değinen Erdoğan, şöyle konuştu: "Sizlerin de merakınız var. Ona da cevap vermek mecburiyetindeyiz basın mensuplarının da olduğu gibi. Hep diyorlar ki illa cumhurbaşkanlığını açıklayın. Sevgili vatandaşlarım bakınız bizim derdimiz ne biliyor musunuz? Makamlar, mevkiler değil. Bunların hepsi gelip geçicidir. Her zaman söylüyorum, başbakan olsan ne yazar cumhurbaşkanı olsan ne yazar. Bizim değerlerimizde öldün seni koyacakları yer, 2 metre küp yer. En fazla yeri ben alırım ha... 1.85 boya sahibim. Ve getirip musalla taşına koydukları zaman 'er kişi niyetine' diyecekler. Başbakan niyetine demeyecekler ki cumhurbaşkanı niyetine demeyecekler ki. Baki olan nedir? Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş, yaşadığın vatanda vatan toprakları için ne yaptın, milletin için ne yaptın. Bulunduğun makamda ne gibi hizmetler verdin. Hortumladın mı, hortumları kestin mi? Eğer hortumculuk bizim dönemimizde prim yapsaydı bu yatırımların hiçbiri yapılmazdı."

Sayın Başbakan, yine her zamanki gibi davranıyor…

Yani, milletin tepkisini on paraya almıyor, bir milyona yakın kişinin kendisine karşı ve rejimin korunmasına yönelik tepkileri hafife almaya çalışıyor.

Yukarıdaki ifade, bunun apaçık ispatıdır…

Madem "…Makamlar, mevkiler değil. Bunların hepsi gelip geçicidir" diyorsunuz, o zaman da tepkileri de dikkate alarak millet olarak sizi görmek istemedikleri makama yeltenmeyeceksiniz.

Bir başka ifadesi Sayın Başbakanın…

Almanya’ya giderken basın mensupları hava alanında soruyorlar; "Cumhurbaşkanının rejim konusundaki sözlerine ne diyorsunuz" diye…

Cevaben "Rejim tehlikede değildir" diyor.

14 Nisan 2007 Cumartesi günü yapılan miting sonrasında ben de aynen Sayın Başbakan’ın bu tespitine katılıyorum. O günü yaşadıktan sonra rejimin tehlikede olmadığını elbette biz de "Millet" olarak gördük. Çünkü rejime sahip çıkacak kadar güce sahip olduğunu göstermek isteyen "Millet" o gün o meydandaydı…

Öyle umuyorum ki Sayın Başbakan, o meydandan kendine göre bir mesaj çıkartmıştır.

Sayın Başbakan "Rejimin" tehlikede olmadığını söylerken, ekonominin gücünden söz etmiş ve böylesine "Güçlü" bir ekonomide "Rejim tehlikede olur mu?" diye de sormuş…

Aslında "Ekonomi" elbette apayrı bir mesele olarak önümüzde duruyor... Üzerinde epeyce bir şeyler yazmamız mümkün… Ekonomimiz, yani şu anda "Protez" ile yani sıcak para ile ayakta duran ekonomimiz bizim denetimizde değil ki…

Bu kadar çalkantının olduğu, ülkenin en önemli ve milletin en güvendiği kurumu olan Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oyunların oynandığı bir ortamda, hiç düşündünüz mü borsa niye yükseliyor?

Ekonominin göstergesi eğer sadece "Borsa" ise vay o ekonomiye…

Sayın Başbakan’a sormak gerekir aslında. Madem ekonomi bu kadar iyi gidiyor, biz millet olarak bunu niye hissetmiyoruz?

Tabi, demokrasiye inanan bizler demokrasiyi "Araç" olarak değil "Amaç" olarak algıladığımız için de bunun gereğinin de seçim sandığı olduğunu ve oradan çıkacak sonuca da uyacağımızı belirtiyor, zamanını bekliyoruz.

15 NİSAN 2007