- Kategori
- Gündelik Yaşam
İtiraf ediyorum

Adını hatırlayamadığım biriyle karşılaştığımda teksem canım, tatlım v.s. sıfatlar ile idare ederken, yanımda başkası varsa, yanımdaki kişiye dönüp ” Şu gelenin adını hatırlayamıyorum, kendini çabucak tanıtıver de sana adını söylesin” diye işin içinden çıkıyorum.
Arada Youtube’dan sevdiğim şarkıların karaoke versiyonlarını açıp söylüyorum ve o esnada kendi sesimi telefona kaydediyorum. Dinlemeye başladığımda her defasında ayrı bir hayal kırıklığı yaşıyorum.
Yemek yiyorum ama kilo alamıyorum diyenlere bildiğin kıl oluyorum. Öyle metabolizma olmaz, olamaz, olmamalı!
“Iyy iğrenç espri” deyip alay ettiğim o esprilerin çoğuna aslında o anda gerçekten gülüyor oluyorum.
İzlediğim tüm filmlerde, dizilerde sadece en güzel başrol oyuncusuyla empati yapabiliyorum.
Yapma denilen şeyleri yapma isteği ile yanıp tutuşuyorum. Cidden, bunu bana yapmayın.
İşe gitmediğim günlerde yedinci dereceden akrabalarımın rahmetli olduğunu söylüyorum bazen. Gerçekten ölmüş bile olabilirler aslında, bilemiyorum.
Sevdiğim müzik başladığında her zaman sağ omuzum, dans etmek adına ilk tepkiyi veren uzuv oluyor . Yukarı aşağı, yukarı aşağı. Dansa başlama rutinim bir nevi. Engelleyemiyorum.
Küçükken Ayşecik karakteri dünyanın en güzel kızı gibi geliyordu. Pazarda aniden elinde sepetle dans etmesi vs. gayet mantıklıydı.
Çorabımın kaçtığını fark ettiğimde suçu genellikle kedimin üzerine atıyorum.
Kendim içi aldığım herşeyi hediye paketi yaptırıyorum.
Kahve falı baktırdığımda iyi şeyler söyleyenleri kahraman ve temiz kalpli, en ufak kötü şey söyleyeni fesat ve çekemeyen olarak ilan ediyorum.
Kiminle kavga etsem kavga esnasında verebileceğim tüm o muazzam cevaplar yatağa girdiğimde aklıma geliyor ve o an’da söylemediğim için kendime sinir oluyorum. Cidden sevgili beyin, bana bunu neden yapıyorsun?!!!
Saat 00:00 – 01:01 vs. olduğunda her defasında hoşlandığım kişinin beni düşünüyor olması düşüncesini seviyorum ama sonra Kıvanç Tatlıtuğ ile henüz tanışmadığımız aklıma geliyor, hevesim kaçıyor.
Sinemaya gelen çiftlerin, film esnasında birbirleriyle film kritiği yapmalarına sinir oluyorum. Evinizde konuşsanıza!
Evde iş yapmam gereken zamanlarda, aniden inanılmaz yorgunluk çöküyor ve uykulu hissediyorum.
Haber izlemiyorum, içimi bayıyor.
Diyete her başladığımda çikolatanın hayatımın anlamı olduğunu anlıyorum.
Gündüz vakti doğa üstü olaylar hakkında anlatılan hikayeleri dinlemeye bayılıyorum ama gece olunca… Siz de bi tıkırtı duydunuz mu?