İyi Bayramlar...

Tüm blog arkadaşlarımın bayramını kutluyorum sevenleri ve sevdikleriyle nice güzel bayramlar diliyorum...

Son birkaç yıldır bayram sabahları benim için azıcık buruk başlıyor. Yıllardır devam ettirdiğimiz sülale geleneğimiz. rahmetli büyüklerin  vefatından sonra her bayram sabahı çoğunlukla çocuklardan büyüğü olan annem ve babamın  evinde, kardeşlerin  şehirde olan kısmının kahvaltıya davet edilmesiyle başlar. Herkes bir şeyler yapar, götürür bu kahvaltılara. Akrabaların büyük kısmı ile burada görüşülür, hasret giderilir, gülünür, eğlenilir ve bayramlaşılır.  Genelde kurbanlık olayı da birlikte organize edilir. Malum evlilik olayından sonra kişi eşine göre hareket ediyor bazen. Bu güzel bayram kahvaltısından yine uzağım :(  

Bayram telaşesi kahvaltıdan sonra başladı. Evdekilerin çoğu bir işin ucundan tutunca bizim süperman Buğra yı oyalamak bana düştü. Bahçede  herkes arı gibi çalışıyor.  ( bu arada Buğra görümcemin küçük oğlu) Oturduk bahçede yolu görebileceğimiz bir kenara. En çok hangi renk araba geçecek, kaçıncı gelen araba beyaz olacak, kim plakayı ilk görecek, kim kelime bulacak, kaç taksi geçecek... Kelime deyince aklıma geldi. Annesine bayram mesajı yazanlardan bazıları "slm" yazmış. İkinci sınıfa geçtiği için daha teknoloji dili dediğim bu saçma dili bilmiyor. İnşallah öğrendiğinde de kullanmaz . "slm" ı"silime" diye okudu . Algıda seçicilik.  babamın eski arabalarından bir tanesinin  plakasında  DLK  harfleri vardı ilk gördüğümüzde  annem ve  Murat delik dedi biz babamla  dilek dedik. İşte bizim ailede bardağın dolu ve boş taraflarını görenler, optimistler, pesimistler... Ben eşittir babam.  Öyle benziyoruz ki arada sırada etrafımızdakiler de bu benzerliğimizi söylüyor o zaman bazen babamın gururlu bakışını yakalıyorum . Annemde oğlumda bana benziyor işte diyor.  Annem ve babam idollerim :) 

Bayramın ilk gününün sonunda ise b ir hamile (Canan), bir sakar (ben) ve  bir kokoş(Yeşim) buluşursa, o gün sadece kokoş çalışır. "Yeşim susadım, Yeşim  şu kırlenti uzatırmısın, Yeşim çocukları kontrol edermisin " Bence Yeşim bu halinden memnun mudur bilinmez. Ama ben onun varlığından memnunum. İyiki de gelmiş. Bu arada Canan benim çocukluğumdan beri tanıdığım arkadaşım. Yeşim ise eşimin sülalesine yeni katılan taze gelin :) 

Canan ın yine çenesi düştü ha bire görümcelerini anlatıyor. Pozitif bak dediğimde aldığım cevap:

- Neden her zaman pozitif olmak gerekiyor? Arada arızaya da bağlamalı insan. Zaman zaman “error vermek” bizim de hakkımız. Hamilelik çok gergin yapmış Canan ı. Alttan almak sırası bizde. O sinirlenirse olan bebeğe olur kıyamam.

 Saat 22:47 Telefonumun mesaj sesiyle sohbet bölünüyor.  Gelen mesajda "Bugün burcumda  oğlak burcunda olan ablanız size  küçük sürprizler yapacak yazıyordu. Düşünerek zaman harcama diye  sana gönderdiğim linkteki ürünleri inceleyebilirsin" Benim büyümeyen kardeşim. Günün sonunda yine güldürdü beni. Annemin dediği gibi "bu çocuk yaşlanmaz"...  İlk doğduğunda azıcık kıskançlık krizlerim tutsa da... Seviyorum büyümeyen kardeşim seni... Mesaja cevaben "Seni çok seviyorum canım kardeşim, bugün çok mu yoruldun sen?

Tekrar sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte mutlulukla ve huzurla    geçecek nice nice  bayramlar diliyorum...