Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '06

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Kablo TV (2)

Milliyet Gazetesinin 22.08.2006 tarihli nüshasında bir haber vardı. Kablo Kavgası başlıklı. Türksat ile Kablo TV şirketleri arasında ki kavgadan bahsediyordu. Kavga edecek bir şey yok aslında. Zamanın yöneticileri güle oynaya bu firmalara bu işi verdiler. Alan razı, satan razı cinsinden. Verilen iş ise zaman, zaman bahsettiğim adama iş yaratmak cinsinden. Bunda da firmalara iş yaratmak.

Kablo TV alt yapısı, 1991 yılında, devletin ithalatçı firmalara ''teşvik'' te vermesi suretiyle Türk Telekom tarafından yaptırıldı. A'dan Z'ye her sey ithal ediidi. S.C. Atlanta-Tekfen-Netaş firmaları bu altyapıyı 30 milyon abd doları avans alarak, Telkom'un müteahhiti olarak bitirdiler. Ne hikmetse alınan bu avans 10 yıl boyunca yapılan işi kapsayamadı. Sonrasında Telekom marifetiyle abonelik kabul edilip, abonelik bağlantıları sağlandı. Avans kapsama alanı temiz para gelecek büyük şehir ilçeleri yerine Kayseri ilimize kaydırılarak, Kayserili vatandaşlarımız onurlandırmış oldu.

Daha sonrasında ''memlekette iş yaratılması'' maksadıyla, Kablo TV alt yapısının bakım onarımı ve akabinde abonelik işlemleri ''GELİR PAYLAŞIMI'' adı altında firmalara verildi. Öyle bir sözleşme yapıldı ki çoğu hukukçu aklını yitirir. Tek taraflı sözleşmenin nasıl yapılacağı hususunda ders olarak bile okutulabilir. Şimdi daha iyi öğreniyoruzki Kablo TV zaten özelleştirilmiş.O yüzden Lübnanlılara satılamadı.

Gazete haberinde firma sahibi; "Türk Telekom'un yer altındaki kablo geçen borularını kullandık, tüm kablo sistemini yeniledik'' diyor. Kardeşim bunu sen yapmadın ki neden kafaları bulandırıyorsun.Tüm alt yapı; o zaman Türk Telekom'undu, şimdi ise Türksat A.Ş.'nin. Kablo sisteminin neresini yeniledin. Buna kim izin verdi. Bunu yapmaya yetkin mi vardı? Sistemi yenilemeye paran bile yetmez. Vatandaşı kandırmaya çalışmasın kimse. Yada kamuoyu oluşturmaya alet olmasın.

Gelir paylaşımında hertürlü masraf düşüldükten sonra kalanı paylaşılıyor. Büyük pay firmanın. Devlete çerez parası kalıyor. Çünkü finansmanına harcanan para 10 yıl boyunca yeraltına gömüldü. Yapılan masraflara gelince; bakım onarım ve sistemi besleyen enerji. Sistemi besleyen enerji ana arterlerdeki büyük saha dolaplarında kullanılıyor. Yani yükselteç olarak kullanılıyor. Yakın binalara bu saha dolaplarından gelen sinyal yetiyor. Diğer binalara gelen sinyalleri yükseltmek için binaların merdiven otomatiğini besleyen elektrik saatinden faydalanılıyor.

Buraya kadar herşey güzel değil mi? Ancak büyük saha dolaplarının enerji tüketimi gelir paylaşımına ait bir gider olarak görüldüğünden Türksat A.Ş. tarafından ödenerek toplam gelirden düşülüyor ve geri kalan paylaşılıyor. Peki binaların merdiven otomatiğinden çalınarak harcanan enerjiyi kim ödüyor. VATANDAŞ. Hem de evinde kablo TV bağlantısı olmayanlar bile.

Diyecekler ki yükseltecin harcayacağı enerji ne kadar. Evet, 3 katlı bir binaya aylık maliyeti 1.-YTL. (Sorduğumda bu rakamı verdiler, ayrıca bir ölçüm yapma imkanım olmadı). Ancak bunu İzmir geneline, Türkiye geneline ve çok katlı binalara uyguladığınızda; para karşılığı kullanılan bu lüksün vatandaşa maliyetini siz hesaplayın.

Bu maliyet Türkiye genelinde Milyon YTL. olarak hesap ediliyor. Firmaların karşılaması gereken bu maliyeti vatandaş karşılıyor. Vatandaş bunun farkında değil. Her şeyi vatandaştan ne güzel gizliyoruz değil mi? Sonra da bilseydin sayın vatandaş diye efeleniyoruz. Ayrı mesele.

Şimdi firma sahibi beyefendiler bu alt yapı bizim diyorlar. Çocuk mu var karşılarında kandıracak? Nereden senin oluyormuş? Cebinizden kaç kuruş para çıktı. ''Deplase'' işlerinden kazandığınız yetmedi mi? Gazetelere konuşarak kamuoyu oluşturma eski bir ayak! Artık tutmuyor. Vatandaş bunları öğrendikten sonra ''altılıyı'' tutturmanız da zor olacak.

Türksat A.Ş'den iki konuda ricam olacak. Bir, vatandaşın soyulmasını engellemek. İki, zamanın anlı şanlı yöneticilerinin yaptığı sözleşmeyi iptal ederek, bu güne kadar bu sözleşmeden dolayı devletin uğradığı zararı bu yöneticilere rücu ettirmek.

Bunu yapacak erk sahibi yöneticilerin olduğundan ümidimi hala yitirmedim.

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..