Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kabullenmek ...

Kabullenmek ...
 

" Neden siyah giyiyorsun ? Sen esmersin açık renkler giysen ya?" Böyle diyor. "İyi ama ben siyah seviyorum." Başını beğenmediğini gösteren bir ifade ile iki yana sallıyor ve hala ısrar ediyor. "Bence siyah giyme." Gülümsüyorum. Bir diğeri saçlarımın neden bu kadar kabardığını soruyor. Diyorum ki: "İyi ama saçımın yapısı bu. Kıvırcık bir saçı, adam etmek zordur." "E fön çektirsen." Ona nasıl anlatayım kuaförde put gibi oturup birinin saçımı sağdan soldan çekiştirip durmasından nefret ettiğimi. Suratıma düşen düz saçlara alışık olmadığımı ve sabahları bununla uğraşamayacak kadar bezgin uyandığımı. Gülümsüyorum. Başka biri: "Senin bu çizmelerin neden bu kadar gürültü yapıyor bakalım.Topuklarına plastik bir şey çaktırırsan sanırım bu sorunu halledebilirsin." İçimden "Senin başka işin yok mu benim topuk seslerimi takip ediyorsun." demek geliyor ama susuyor ve gülümsüyorum. Ne desem nafile.

Hiç bir zaman anlayamadım neden insanlar karşısındaki insanları kendilerine benzetmeye çalışırlar. Öyle olsa dünya çok sıkıcı bir yer olmaz mıydı? Hepimiz düz kahverengi saçlı, topuksuz siyah ayakkabılar giyen, gri takımlı adamlara ya da kadınlara dönüşseydik. Kimse kimsenin ne olduğunu anlayamasaydı çünkü herkes aynı görünseydi. O zaman yeşil ışıkta karşıya geçen o koca gruptan ürkmez miydik? Ya da insanlarla dolu bir caddeyi 7. kattan izlemek ne kadar keyif verirdi bize?

Tarzı görüntüsü nasıl olursa olsun ben seviyorum insanları. Benim asla giymeyeceğim ayakkabıları, etekleri, pantolonları giyenleri, saç modeli 40 kişinin içinde kendini belli edenleri ya da herhangi bir şekilde ruhunun farklı bir yansımasını ortaya döken adam ve kadınları seviyorum. Kendime benzeyenler ise hiç ilgimi çekmiyor. Zaten her gün aynada defalarca görüyorum kendimi neden ilgimi çeksinler ki?

İnsan sevmek bu aslında. Onu kabullenebilemek. Onu seçimleriyle, kıyafetleriyle, saçıyla, bakışıyla, yürüyüşüyle, el kol hareketleriyle kabullenebilmek. Onu sevip sevmemeye görünüşü ile değil ruhuyla karar verebilmek. Budur insan sevmek. Hala şekille uğraşıyorsan, kalbinin kapısı tam açılmamış demektir. O aralıktan sızan ışıkla görüyorsun demektir. O rengarenk kalabalığa bakıp keyif almayı bilmiyorsun demektir...

Çok zor değil ki kabullenmek. "O öyle biri" demek... Çok zor değil...

RESİM: Bruegel

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..