- Kategori
- Aşk - Evlilik
Kadın "Seni Seviyorum" der, adamsa "Yapmaa"

"İyi geceler tatlım" dedi sevdiğine.... "ve birde..." dedi... fakat nedense birden devam edemedi.
Üç noktayla diyeceklerini sonlandırmayı yeğledi...
Oysa kadının içinden paylaşmayı istediği ne de çok sözcük gizliydi.
Ve o bir kaç zamanlık kararsızlık anının ardından, akışa seyirci buldu o da kendini.
"Seni seviyorum" deyiverirken öylece, kendine yakalanıverdi...
Dayanıyor olsa da adamı içten içe sevişi epey zaman öncesine; nefese bürünüp arzı endam edişi, kadın için o gece bir ilkti..
Ah ne kadar da kısa zamanda ve ne kadar ılık bir dokunuş oluvermişti, bu adam onun hayatında...
"Nereden biliriz birini sevdiğimizi? "derken yakalayıverdi kendini... ve yine sıcacık gülümsedi...
Tüm bu gülümseyişleri, sadece kendi hissedişlerineydi...
"Neyse ne , nedense neden.." Anlardık işte..bir yerden.. bir kaç ufak sebebten...
Bazen yok yere, yada sadece adı geçtiğinde; içimizde ılık bir dere gibi akmaya başlayan o tarifsiz şeyden.
Bazense sadece, sol yanımızın kelebekler gibi pır pır edişinden...
Adamsa; belki duyduklarına inanamadığından, belki aldanmaktan korktuğundan, yada sadece mutluluğun yarattığı şaşkınlıktandır bilinmez; kadına "Yapmaa" deyiverdi.
"Yapmaa"... diyen adama, "İlginc" deyiverdi kadın.
Defalarca duyduğu şeyi bu defa da, o adama söylediğinde duymayı umduğu belliki bu değildi aslında...
Biran durakladı, "sormalı mıyım?" dedi kendine, "bana, neden yapma dedin diye? "
Demek ki kadının; bir duymayı umduğu, bir beklediği vardı. Oysa sevdiğini söylemesi sadece sevdiğindendi..
O halde hepsi buyken; ummak ne olaydı?
"Hayır" sorma oldu kendine cevabı...
Çünkü; senin için " seni seviyorum demek, seni seviyorum demekti"...hepsi bu... sevgi gibi, ifadesi de karşılık duymak için değildi ki, olmamalıydı...
Yine de "yapmaa" diyen adamı dıştan sesiziçten şöyle yanıtladı; "bunu söylemek için şimdi çok geç..." Kadın sessiz sözcüklerini biraz kırgın da olsa, yine de gülümseyişiyle örterek tamamladı.
Kadın; sevmeye devam etti... uzaktan... sükûn içinde ve inceden...
Adamsa; sevildiğini duyduğu gecenin sabahında gelen bu ayrılığı hiç bir zaman adlandıramadı...
Sevgi ve ışıkla,
Ayna
Kasım 28'07
Üç noktayla diyeceklerini sonlandırmayı yeğledi...
Oysa kadının içinden paylaşmayı istediği ne de çok sözcük gizliydi.
Ve o bir kaç zamanlık kararsızlık anının ardından, akışa seyirci buldu o da kendini.
"Seni seviyorum" deyiverirken öylece, kendine yakalanıverdi...
Dayanıyor olsa da adamı içten içe sevişi epey zaman öncesine; nefese bürünüp arzı endam edişi, kadın için o gece bir ilkti..
Ah ne kadar da kısa zamanda ve ne kadar ılık bir dokunuş oluvermişti, bu adam onun hayatında...
"Nereden biliriz birini sevdiğimizi? "derken yakalayıverdi kendini... ve yine sıcacık gülümsedi...
Tüm bu gülümseyişleri, sadece kendi hissedişlerineydi...
"Neyse ne , nedense neden.." Anlardık işte..bir yerden.. bir kaç ufak sebebten...
Bazen yok yere, yada sadece adı geçtiğinde; içimizde ılık bir dere gibi akmaya başlayan o tarifsiz şeyden.
Bazense sadece, sol yanımızın kelebekler gibi pır pır edişinden...
Adamsa; belki duyduklarına inanamadığından, belki aldanmaktan korktuğundan, yada sadece mutluluğun yarattığı şaşkınlıktandır bilinmez; kadına "Yapmaa" deyiverdi.
"Yapmaa"... diyen adama, "İlginc" deyiverdi kadın.
Defalarca duyduğu şeyi bu defa da, o adama söylediğinde duymayı umduğu belliki bu değildi aslında...
Biran durakladı, "sormalı mıyım?" dedi kendine, "bana, neden yapma dedin diye? "
Demek ki kadının; bir duymayı umduğu, bir beklediği vardı. Oysa sevdiğini söylemesi sadece sevdiğindendi..
O halde hepsi buyken; ummak ne olaydı?
"Hayır" sorma oldu kendine cevabı...
Çünkü; senin için " seni seviyorum demek, seni seviyorum demekti"...hepsi bu... sevgi gibi, ifadesi de karşılık duymak için değildi ki, olmamalıydı...
Yine de "yapmaa" diyen adamı dıştan sesiziçten şöyle yanıtladı; "bunu söylemek için şimdi çok geç..." Kadın sessiz sözcüklerini biraz kırgın da olsa, yine de gülümseyişiyle örterek tamamladı.
Kadın; sevmeye devam etti... uzaktan... sükûn içinde ve inceden...
Adamsa; sevildiğini duyduğu gecenin sabahında gelen bu ayrılığı hiç bir zaman adlandıramadı...
Sevgi ve ışıkla,
Ayna
Kasım 28'07