- Kategori
- Haber
Kadın siyasetçinin akıl almaz önerisi…

Resim internetten alıntı.
Milliyet com.tr- 8 Haziran Çarşamba 2011 Tarihli haberine istinaden…
Ülkemiz dâhil olmak üzere çeşitli Müslüman ülke kadınlarının son zamanlarda güttüğü politika şayanı dikkate değer anlamlar içeriyor lâkin şimdiye kadar kimse “itaatkâr kadınların” gerçek anlamda ne yapmak istediklerini çözemedi.
Bu gelişmeleri ağzının suyu akarak izleyen erkekler: Gaflet uykusuna dalmışlar. Evdeki huriler; seks köleleri: Düşlerini süslerken; iyice mayışan beyinleri başka bir şeyler düşünemez olmuş.
“Esas kadınım neden bu kadar cömert” Sorusunu kendi kendine sormayı akıl edemez konuma gelmiş. Âdemoğlu!
Kumalar, seks köleleri, bağda bahçede, çayırda bayırda limitsiz seks: Tüm bunlar, canı burnuna gelen Müslüman kadının ölümcül silahları…
Pantolonunun fermuarını kapatmaya, düğmelerini iliklemeye vakit bulamayan erkek: Bittabi bitap düşecek, yumuşayacak.
Hali hasenatı kalmayacak.
Dünya işleri beklemez, peki onları kim yapacak?
Kim toprağı belleyecek?
Erkek: Esas kadınının yüzünü kara çıkarmamak için gece gündüz zaten bellemek zorunda.
Kocasını seven onu zina denen illetin pençesinden kurtarmak isteyen esas kadın: Tüm dünya işlerini üslenecek; sanat, politika, eğitim öğretim derken velhasıl idareyi ele geçirecek.
Amazonlar ordusu gümbür, gümbür dört bir alanda at koşturacak.
Anlayacağınız; kan dökmeden yönetimi ele geçirecekler.
Mesajın buraya kadar olan kısmını çözebildim.
Çelişkiye düştüğüm nokta: Erkeklerin tatlı rüyalardan uyanmamalarını nasıl sağlayacaklar? Her gün her gün aynı terane… Bal baklava olsa dahi gına gelir. Çeşni gerek “Takviye” gerek; peki bunu nasıl tedarik edecekler?
Buldum galiba…
Yönetimi ele geçirenler; itaatkârlar: Savaş yanlısı bir politika güderlerse sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Savaş ganimeti esirler: Uyutma görevini üslenirler.
Ülkede barış, dünyada barış ilkesine sadık kalırlarsa…
Robot teknolojisine büyük yatırımlar yapmaları gerekebilir.
Muhteşem doğalından daha doğal ahular üretmek zorunludur.
Karşı cinsi hafife almaya gelmez.
Uyandırmadan; beslemek doyurmak, Sadıka’ların en ulvi görevi olmalıdır.
Hemcinslerimi yürekten kutlar; başarılar dilerim.
Yaşasın özgürlük! Yaşasın dişi zekâ!
8 Haziran 2011 Çarşamba
Alev Meisel/Berlin