- Kategori
- Güncel
Kadının yok sayıldığı toplum

Adına ister demokrasi deyin, ister sosyal devlet deyin, istersenizde dillerde dolaşan adıyla ileri demokrasi diyebilirsiniz, bir sakıncası yok. Paşa gönlünüzce istediğiniz unvanları sıralıyabilirsiniz, ama bu sizi insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü tanıyan, kadın haklarını en üst seviyede tutan, müdafa eden bir konuma getirmez.
Öyle olsaydı, öncelikle partilerinizin içinde kadın milletvekili aday sayısını arttırarak TBMM'in en az %40'ın kadın olmasını sağlardınız.
Kadınların şiddet gördüğü, sokak ortalarında çatır çatır öldürüldüğü bir ülkede, partilerden yeterince kınama geldiğini mumla arar hale geldik. Aksine ipe sapa gelmeyen ortaçağ söylemleri görsel basında ve medyada yer alıyor.
Ne islamla ne müslümanlıkla bağdaşmıyan, kadına şiddeti ve ikinci sınıf insan muamelesini reva görenlerin, demokratlıkla ilgilerinin olduğu söylenebilir mi?
Genç kızların, kadınların erkek kardeşlerine öldürülttüğü, aşiret kanunlarının geçerli olduğu bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi?
Bu kadınların haklarını kim savunacak? Doğu kökenli partilerimiz onların kadın milletvelilleri, yaptığınız bunca mitinglerde hiç kadın haklarından, töre cinayetlerinden bahsediyor musunuz. Kadına yapılan şiddeti kınadığınızı seçmeninize açıklıyormusunuz. Bu işin doğru olmadığını söyliyebiliyor musunuz?
Kadını bir meta olarak gören zihniyet, dört yılda bir seçimden seçime kadını hatırlaması yüz kızartıcı bir tutum olduğunu ergeç anlıyacaklardır.
Çünkü, kadınlar kendi güçlerini anladıklarında, ''Erkek bazlı ileri demokrasi'' hegemonyasına son vereceklerdir.